Danıştay Dördüncü Daire
Türkiye'de bir işyeri ve şubesi bulunmayan yabancı ulaştırma kurumuna ait gemi kaptanının verdiği vekaletname ile bazı resmi işlemleri yapmaya yetkili kılınan şirketi daimi temsilci olarak kabul etmeye olanak yoktur. Uyuşmazlık, herhangi bir işyeri merkezi ve şubesi bulunmayan yabancı ulaştırma kurumuna ait gemi kaptanının verdiği vekaletnameyle Türkiye'de bazı resmi işlemleri yapmaya yetkili kılınan iskender ve Albert Butros Kollektif Sirkelinin daimi temsilcisi olarak kabulü suretiyle dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilip vergilendirilmemesi hususuna ilişkindir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinde, aynı Kanun'un birinci maddesinde yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kurum kazançları üzerinde vergilendirilecekleri, uyuşmazlık yılı itibariyle yürürlükte olan 12/1. maddesinde ise, Türkiye'de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar ile 12/7. maddesinde, Türkiye'de elde edilen sair kazanç ve iratlar dar mükellef kabul edilen sözkonusu kurumların vergiye tabi kazançları sayılmıştır. Spermer Lebanen Shipping Sal vapur Donatamı isimli yabancı ulaştırma kurumunun Türkiye'de kanuni ve iş merkezinin bulunmadığı tartışmasızdır. Türkiye'de elde ettiği kazancın vergilendirilebilmesi ise yabancı kurumun Türkiye'de Vergi Usul Kanunu'na uygun bir işyerinin veya daimi temsilcisinin bulunmasına bağlıdır. Sözkonusu yabancı kurumun Türkiye'de işyeri bulunduğu yolunda ileri sürülen bir iddia mevcut olmadığından bu hususta da uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık tamamen yabancı kuruma ait gemi kaptanının verdiği vekaletname ile bir kısım resmi işlemleri yürüten iskender ve Albert Butres Kollektilf Şirketi'nin daimi temsilci sayılıp sayılmayacağı ve dolayısıyla dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilip vergilendirilmeyeceği ile ilgilidir. Dairemizin süregelen kararlarıyla yabancı ulaştırma kurumları nam ve hesabına yapılan taşıma işleri sırasında gemi kaptanlarının Türkiye'den yükleme yapacakları limanlarda liman hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla Türkiye'de bulunan kurum ve kuruluşlara vermiş oldukları vekaletnameler nedeniyle, anılan Türk kurum ve kuruluşların daimi temsilci sayılamayacakları, bunların yabancı ulaştırma kurumlarının daimi temsilcisi sayılabilmeleri için, vekil tayin edilen Türk kurum ve kuruluşlarının yük taşıma işinde aracı olmaları gerektiği kabul edilmiştir. Türkiye'de FOB olarak satılan malların naklini yaptığı anlaşılan sözü edilen yabancı ulaştırma kurumunun gemi kaptanınca verilen vekaletnameye istinaden sadece liman, gümrük işlemleri gibi işlemleri yapan ve.6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 116. maddesinde tanımı yapılan acenta kapsamına da girmeyen firmanın daimi temsilci kabul olunarak yapılan taşıma ile ilgili navlun hasılatının kurumlar vergisi kanununu yukarıdaki hükümlerine değinilen 11 ve 12. maddeleri dahilinde Türkiye'de elde edilmiş dar mükellefiyete tabi kazanç saymak mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile adana 2. No'lu Vergiler Muvazzaf itiraz Komisyonu kararının bozulmasına, ihtirazi kayıtla yapılan beyan üzerinden tahakkuk ettirilen Kurumlar, Mali Denge ve Gelir (stopaj) vergilerinin re'sen terkinine oybirliğiyle karar verildi.