|
Dairesi
İnceleme fişinin mutlaka incelemenin basında kesilmesi gerekmemekte olup, incelemenin daha sonraki aşamalarında da kesilebilir.
|
|
Karar No
1986/3490
|
|
Esas No
1985/4452
|
|
Karar Tarihi
21-11-1986
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
İnceleme fişinin mutlaka incelemenin basında kesilmesi gerekmemekte olup, incelemenin daha sonraki aşamalarında da kesilebilir. 2801 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Özel Uzlaşma Yolu ile Tahsili Hakkında Kanun’un 5. maddesinde gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 1978, 1979, 1980 ve 1981 yılları ile ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerde beyan ettikleri matrahları yasada belirlenen koşullarda artırdıkları takdirde artırımda bulundukları yıllar için vergi incelemesi yapılamıyacağı belirtilmiş, 4. maddede ise, bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce başlandığı halde Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar tamamlanmamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği açıklandıktan sonra bu maddenin 5. bendinde, mükelleflerin 5. madde hükmünden yararlanmak için beyanda bulunmalarının haklarında bu madde hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle, olayda çözümlenmesi gereken husus, incelemeye Yasa’nın yürürlük tarihi olan 24.2.1983 gününden önce başlanıp başlanmadığıdır. Vergi Mahkemesi inceleme emrinin Yasa’nın yürürlük tarihinden sonra verildiği, 8.7.1970 günlü ve 13512 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Yönetmeliği’nin 97. maddesine göre incelemenin bir inceleme emrine dayanacağı açık olması karşısında bu inceleme emrinin verildiği tarihte incelemeye başlandığının kabulü gerektiği görüşüyle karar vermiş ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun «incelemede uyulacak esaslar» başlıklı 140. maddesinde inceleme elemanlarının yaptıkları tetkik sırasında aşağıdaki esaslara uymayan mecbur oldukları belirtildikten sonra vergi incelemesi yapanların inceleme sırasında, tetkike tabi olana incelemenin konusunu ise başlamadan evvel açık olarak izah edecekleri, ilgilinin izni olmadıkça resmî çalışma saatleri dışında inceleme yapamıyacaklan ve inceleme bilince, bunun yapıldığım gösteren bir belgenin nezdinde inceleme yapılana verileceği açıklanmış, bunlar dışında incelemenin yazılı bir inceleme emrine dayanacağı ve dolayısıyla incelemeye ancak bu tarihte başlanmış sayılacağı hususunda bir kurala yer verilmediği gibi, hiyerarşik sistemin gereği olarak yetkili merciin denetiminde ve’ bilgisi dahilinde görevin yürütülmesi asıl olmasına göre, Hesap Uzmanları Kurulu Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerinin de, yazılı emrin verildiği tarihte incelemeye başlandığı şeklinde yorumlamaya olanak bulunmamaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesine göre, hesap uzmanları ve hesap uzmanı muavinleri yanında ilin en büyük mal memurunun, kontrol memurunun, vergi dairesi müdürlerinin, maliye müfettişleri ile muavinlerinin ve gelirler kontrolörlerinin de inceleme yetkisini haiz oldukları açıklanmış olup, bu kişilerin vergi incelemeleri sırasında uymaları gereken şekil şartları Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan değişik yönetmeliklerle belirlenmiş, bu meyanda, gerek gelirler kontrolörlerinin görev ve yetkilerine ilişkin 30.11.1973 günlü ve 14728 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelikte, gerekse 21.5.1964 günlü ve 11708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maliye Müfettişlerinin görev ve yetkilerini belirten yönetmelikte incelemenin inceleme emrine dayanacağı ve bu inceleme emrinin verildiği tarihte incelemeye başlanacağına ilişkin bir hüküm yer almamıştır. O halde vergi inceleme yetkisini 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndan alan hesap uzmanının yetkilerinin yönetmelikle sınırlandırıldığından söz etmeye olanak yoktur. Hesap Uzmanları Yönetmeliği’nin 97. maddesi, diğer maddeler gibi yalnızca Kurulun içi ilişkilerim düzenlemeye yönelik olup, Maliye Müfettişlerinin görev ve yetkilerine ilişkin Yönetmeliğin 65. maddesinin «Haklı sebep veya mazeret olmaksızın işbu Yönetmelik hükümlerine uyulmaması halleri, durumun önemine göre, görev verilmesinde olduğu kadar sınıf ve derece terfiinde de özellikle gözönünde tutulur» şeklindeki amir hükmü de inceleme elemanlarının özel yönetmeliklerindeki hükümlere uymaması halinin ancak idarî ilişkiler açısından ilgileri bağladığının kanıtıdır. Esasen inceleme fişinin mutlaka incelemenin basında kesilmesi gerekmediği, uygulamada incelemenin daha sonraki aşamalarında da kesilebileceği ara kararma verilen yanıtta da bellidir. Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tesbit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır. Olayda, hesap uzmanının yükümlü şirket nezdinde karşıt inceleme yapmak üzere defter ve belgelerinin ibrazım istediği, bu defter ve belgeler üzerinde yaptığı incelemede şirketin büyük hissedarları ve yöneticileri .......... ve ..............’in cari hesapları ve mal hareketleri üzerinde incelemeyi derinleştirerek 1.7.1982, 22.12.1982, 25,1.1983 ve 3.2.1983 günlü tutanakların düzenlendiği tartışmasızdır. 1.7.1982 ve 22.12.1982, 25.1.1983 tarihli tutanaklar .................... nezdinde düzenlenmiş olup, özellikle 22.12.1982 ve 25.1.1983 günlü tutanaklarda, ilgili ithalini yaptıkları mallarla ilgili olarak yaptıkları çift ödemeyi malların malîyetini yansıtmak için aracı fiktif firmalara kayıtlarında izlenen ithal malîyetini normal kar üzerinden sattıklarım, onlardan tekrar normale yakın bir fiyattan satın alıp piyasaya verdiklerim, bu kişilere bu iş karşılığında komisyon ödediklerini beyan etmiştir. Bu kez hesap uzmanı bu aracılardan ....... Ticaret adlı firma nezdinde karşıt incelemeye geçerek düzenlendiği 3.2.1983 günlü tutanakla da .............’in matrahı azaltma yolundaki kanuna aykırı hareketlerinin belirlendiği görülmektedir. Dolayısıyla, bu belgeler, yükümlüce, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tesbit etmek ve sağlamak amacıyla yapılan Yasa’ya uygun bir incelemeye başlandığım kanıtlamaktadır. Nitekim 1982 Temmuz ayında başlanılan bu incelemeye Hesap Uzmanları Kurulu’nun bilgisi dahilinde devam edildiği, ara kararımıza cevaben gönderilen Hesap Uzmanları Kurulu Çalışma ve istihkak Cetvellerinin Temmuz 1982, Ağustos 1982, Eylül 1982, Kasım 1982, Aralık 1982 ve Ocak 1983 aylanna ilişkin sayfalarında ............... A.Ş. ve .................. A.Ş. nezdinde vergi incelemesi yapılmaya devam edildiğine ilişkin resmî kayıtlar yer almakta olup bu belgeler de, yükümlü şirket nezdinde vergi incelemesine 24.2.1983 tarihinden önce başlanıp kurulun bilgisi dahilinde sürdürüldüğünü ispatlamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmek üzere bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.
|
|