Danıştay Üçüncü Daire
Eşe ödenen ücretin gider yazılamayacağına ilişkin 193 sayılı Kanun'un 41. maddesinin 2. bendi hükmü, eşe yapılan Ödemenin ücret ödemesi sayılmasına engel teşkil etmediğinden, bu ödemeden aynı Kanun'un 94. maddesi hükmü uyarınca vergi tevkifatı yapılması, hizmet erbabına yaptığı ücret ödemesine ilişkin muhtasar beyannameyi süresinde vermeyen mükellef adına ağır kusur cezası kesilmesi gerekmektedir. Hamam işletmeciliği yapan davacının, 1983 takvim yılında yanında çalıştırdığı hizmet erbabına yaptığı ücret ödemesine ilişkin muhtasar beyannameyi süresinde vermediğinden bahisle 26.7.1983 günlü yoklama fişine istinaden asgari ücret tutarı esas alınmak suretiyle takdir edilen matrah tutarı üzerinden re'sen yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyat işleminin, temyiz konuşu edilen vergi mahkemesi kararı ile davacının istihdam ettiği işçilerden birisi olan eşi...... ye yaptığı ödemenin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesinde öngörülen ücretin unsurları yönünden tahlil edilmesi halinde ücret ödemesi olarak kabulüne olanak bulunmadığı, esasen aynı Kanun'un 41. maddesinin 2. bendinde teşebbüs sahibinin, eşine yaptığı ödemelerin gider olarak kabul edilemeyeceğinin hüküm altına alındığı, bu duruma göre ödemelerin gider olarak kabul edilemeyeceğinin hüküm altına alındığı, bu duruma göre davacının gerçekte eşine bir ücret ödemesinde bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle Davacının eşine ait asgari ücret tutarının vergi matrahından tenzili suretiyle tadilen tasdik edildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmış bulunmaktadır. Yukarıda sözü edilen 193 sayılı Kanun'un 61. maddesinde, 'Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.' şeklinde tanımlanmış olup, kocaya yapılan ödemenin bu maddede öngörülen ücretin unsurları yönünden tahlil edilmesi halinde ücret geliri olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan aynı Kanun'un 41. maddesinin 2. bendinde, teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödediği aylıklar ve ücretlerin gider olarak indirilemeyeceği hükme bağlanmış ise de Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi hizmet erbabına ödenen ücretlerin vergi tevkifatına tabi olduğu hükmünü amir olup, bu maddede eşin hizmet erbabı elması halinde ücret ödemesinden vergi tevkifatı yapılamayacağı yolunda bir hükme yer verilmemiştir. Esasen tevfik edilmesi gereken bu vergi, hizmet erbabı durumundaki eşin elde ettiği ücret gelirine ait bir vergi olup, stopaj yükümlülüğü de sorumlu sıfatıyla davacıya ait bulunduğu gibi 41. maddenin ikinci fıkrası uyarınca gider yazılmaması bu sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil etmemektedir. Bu hükümler karşısında eşe yapılan ödemenin de ücret ödemesi olarak kabul edilmesi ve bu ödemeden vergi tevkifatı yapılması gerekirken bu konuda aksine verilen kararda isabet görülmemiştir. Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 347. maddesinin 4. bendinde, beyanname verme süresi ve ek süre geçtiği halde ücretlerin vergi dairesi itilaf dışında bırakılması halinde ağır kusur cezası kesileceği hükme bağlanmış olduğundan, hizmet erbabına yaptığı ücret ödemesine ilişkin muhtasar beyannameyi süresinde vermemek suretiyle ücret ödemelerini Vergi Dairesi itilaf dışında bırakan mükellef adına ağır kusur cezası kesilmesi icap etmektedir. Açıklanan sebeplerle temyiz isteğinin kabulüne oybirliğiyle karar verildi.