Danıştay Dördüncü Daire
Konkardato dolayısıyla ibra edilen alacak, değersiz alacak hükmünde kabul edilebilir. Yükümlü şirketin alacaklı bulunduğu 227.516.40 lira tutarındaki alacak için 1973 yılında yapılan konkordato sonucu % 70'ini teşkil eden 158.084.85 liranın belli taksitlerle ödemesinin kabul edildiği, ancak bu şekilde ödemeler devam ederken alacaklı ve borçlunun aralarında düzenledikleri ibraname ile konkordato gereğince ödenmesi kararlaştırılan tutarın % 60'ına tekabül eden 97.411 liradan da vazgeçerek 64.000 lira peşin olarak tahsil etmiştir. Uyuşmazlık, ibra edilen 97.411.95 liranın değersiz alacak olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 322. maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan bulunmayan alacakların değersiz alacaklar olduğu, değersiz alacakların bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerin! kaybeden mukayyet kıymetleriyle zarar geçilerek yok edilecekleri öngörülmüştür. Olayda, yükümlü şirketin borçlusu ... T.A.Ş.'nin konkordato işleminin alacaklılar ve konkordato komiseri tarafından uygun görülerek belli taksitlerle ödenmesi uygun görülmüş, yapılan konkordato ile ödenmesi öngörülen 158.084.85 lira borcun alacaklı ve borçlu arasında düzenlenen ibraname uyarınca vazgeçilen 97.411.95 lira değersiz alacak olarak zarara kaydedilmiştir. Konkordato getirdiği şartlar ile yeni bir hukuki durum ihdas etmekte ve bu hukuki durum alacaklılara eksik de olsa eskisinden farklı yeni haklar vermekte ve borçluya yeni mükellefiyetler yüklemektedir. Borçlu ile alacaklının serbest iradeleri ile yeni hukuki tasarrufları yaratabilmelerine yasalar açısından engel yoktur. ihtilaf konusu olayda, ....A.Ş.'nin, konkordatonun kesinleşmesinden bir yıl sonra 24 ayda eşit taksitlerle ödemesi kararlaştırılan 158.084.85 lira alacağın uzun bir vade olması nedeniyle borçlu ve alacaklı arasında yapılan ibraname ile alacağın 64.000 liralık kısmı nakit olarak ödenmesi karşısında, kalan 97.411.95 liranın tahsilinden vazgeçilmiştir. Yapılan bu ibranamenin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 322. maddesinde, sözü edilen kanaat verici vesika niteliğinde olduğu anlaşıldığından nakden alınan 64.000 liranın üzerinde kalan kısmın karzarar hesabına gider olarak yazılmasında yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle yükümlü temyiz isteminin kabulüne, Muazzaf itiraz Komisyonu kararın bozulmasına, Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, tarhiyatın terkinine oybirliğiyle karar verildi.