Danıştay Üçüncü Daire
Takdir komisyonunca, VUK.'nun 75. maddesinde kendisine verilen inceleme yetkisi kullanılmadan, soyut ve varsayıma dayalı ifadelerle yapılan matrah takdirinde isabet yoktur. Uyuşmazlık, nakliyecilik yapan davacı adına, 1982 takvim yılında beyanname vermemesi sebebiyle takdir komisyonu kararma dayanılarak re'sen salınan gelir ve mali denge vergileri île kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi karannın taraflarca temyizen bozulması istemlerine ilişkin bulunmaktadır. Her ne kadar, mükellefiyet kaydının kaldırılması için zamanında müracaatta bulunmayan davanının, 1982 takvim yılı için gelir vergisi beyannamesi vermemiş olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesi 2. fıkrasının 1. bendine göre re'sen tarh sebebi ise de; re'sen tarh yapılabilmesi için takdir komisyonlarınca usulüne uygun olarak takdir edilmiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenecek inceleme raporlarıyla belirlenmiş bir matrahın veya matrah farkının bulunması gerekmektedir. Dosyada bir örneği bulunan takdir komisyonu kararının incelenmesinden, aracın hurda olduğu davacı tarafından bir dilekçe ile bildirilmesine rağmen komisyonun Vergi Usul Kanunu'nun 75. maddesiyle kendisine verilen inceleme yetkisin! kullanarak bu iddianın doğruluğunu araştırmadan soyut ve varsayıma dayalı ifadelerle matrah takdirinde bulunduğu anlaşıldığından, ortada usulüne uygun olarak takdir edilmiş bir dönem matrahı bulunmamaktadır. Bu nedenle, anılan takdir komisyonu kararma dayanılarak yapılan tarh ve ceza kesme işlemleri ile bu işlemlere karşı açılan davanın kısmen kabulüne dair vergi mahkemesi kararında isabet görülmediğinden, davacı temyiz talebinin kabulü ile temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. bendi uyarınca dava konusu tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptaline; Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz talebinin ise reddine oybirliği ile karar verildi.