Danıştay Dördüncü Daire
Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen kuruluşlarca satın alınan şeker pancarı ve ayçiçeğinin, sözkonusu kararlardaki esaslara göre kesin fiyatlarının tespitinden sonra yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Uyuşmazlık, 1981 TemmuzEkim ayları arasında teslim alınan pancar ve ayçiçeğinin teslim tarihi itibariyle yapılan muhasebe kayıtları dikkate alınarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 96. maddesindeki hesaben ödeme tanımından hareketle aynı Kanun’un 94/12. maddesi dahilinde, kayda esas alınan bedelleri üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı noktasından kaynaklanmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin,12. bendiyle sözkonusu maddenin ilk fıkrasında sayılan özel ve tüzel kişilerin çiftçilerden salın aldıkları zirai mahsuller için nakden veya hesaben yaptıkları ödemelerden tevkifat yapmak zorunda oldukları, aynı Kanun’un 96. maddesinde de hesaben ödeme deyiminin vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği esasa bağlanmıştır. Bu hükümler ve alınan pancar mahsulünün özelliği dikkate alınarak mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapordaki tespitlerin değerlendirilmesi suretiyle hesaben ödemenin pancar teslimi sırasında gerçekleşmediği sonuç ve kanatiyle tarhiyat terkin edilmiştir. Pancar tarımı, ekiminden sökümüne kadar geçen her safhasında Devlet denetimine tabi olan bir tarımsal faaliyet türdür. Sokumu takiben elde edilen ürünün bir kamu kuruluşu olan T. Şeker Fabrikaları A.Ş.’ne satımı da yine devlet denetimi altındadır. Şeker pancarı bedelinin çiftçiye ödenmesi, pancarın fabrikaya teslimi anında olmayıp, Devletçe tespit olunan zamanlarda pancarın fabrikaya teslimi anında olmayıp, Devletçe tespit olunan zamanlarda yapılmaktadır. Ayrıca teslim anında pancarın nihai fiyatı tam belli olmamakta, çiftçiye takribi olarak hesaplanan ürün bedelinden avans mahiyetinde yapılan ödemelerin, çok sonra belirlenen kesin tutardan mahsubu yoluna gidilmektedir. Bu bakımdan temyiz dilekçesinde bu yönde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasın) sağlayacak durumda bulunmamaktadır. Bu güne kadar temyiz dilekçesinde, bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında sadece pancar alımı ile ilgili hususlara değinildiğinden ve ayçiçek alımı konusuna yer verilmediğinden sözedilmekte ise de, ayçiçek üretimi 6747 sayılı şeker Kanunu hükümleri uyarınca şeker fabrikalarınca alınması zorunlu ana tarım ürünü mahiyetindeki şeker pancarının üretildiği alanlarda ve Yükümlü şirketle sözleşmeye dayalı olarak yapıldığı ve ayçiçeği alımında da 1981 yılı için 19.8.1981 günlü ve 17433 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 8/3424 sayılı Bakanlar Kurulu Kararındaki esaslara uyulması zorunlu olduğu gerçeği karşısında, pancardaki şeker oranı tespit dışında kalan hususların ayçiçek alımında da geçerli olacağında kuşku bulunmadığından bu yöndeki iddialara itibar edilmesini mümkün kılan ve sonucu itibariyle kararı kusurlandırıcı nitelikte görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.