Dairesi
Ortaklarından sermaye taahhüdü dolayısıyla alacağı bulunan kooperatifin vergi borcunun kooperatifin malvarlığından kısmen veya tamamen tahsil imkanının kalmadığı söylenemediğinden, kooperatifin vergi borcu sebebiyle kanuni temsilcileri sorumlu tutulamaz.
Karar No
1986/2071
Esas No
1986/2463
Karar Tarihi
22-10-1986

Danıştay Üçüncü Daire

Ortaklarından sermaye taahhüdü dolayısıyla alacağı bulunan kooperatifin vergi borcunun kooperatifin malvarlığından kısmen veya tamamen tahsil imkanının kalmadığı söylenemediğinden, kooperatifin vergi borcu sebebiyle kanuni temsilcileri sorumlu tutulamaz. Uyuşmazlığın; yükümlü ......... Birliğince 1981 yılı OcakŞubat dönemine ait stopaj gelir, mali denge ve damga vergisi borcunun adı geçen kooperatifden, borcu karşılayacak malvarlığı olmadığından tahsil edilemediği nedeniyle ilgili dönemde, kooperatif başkanı olan davacıdan tahsili için ödeme emri tanzim ve tebliğinden çıktığı anlaşılmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde; 'Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmıyan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi alacakları kanuni ödevleri yerine getirmiyenlerin varlıklarından alınır.' hükmü öngörülmüştür. Bu hükme göre kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için kooperatif tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsil olanağının kalmamış olması ve temsilcilerin ödevlerini ihmal veya kasıt sonucu yerine getirmemeleri koşuluna bağlıdır. Her ne kadar vergi dairesince kooperatif adına alınan haciz kararının uygulanması sonucu, kooperatif merkezinde bulunan menkul mallar haczedilmiş, satılabilir olanları satılmış ise de, davacı asıl borçlu kooperatifin Ortaklarından sermaye taahhüdünden dolayı alacağı olduğunu iddia ettiğine ve vergi dairesince de kooperatifin Ortaklarından bu türde haczi kabil alacağı olup olmadığı araştırılmadığına göre; alacağın, asıl borçlu olan kooperatifin malvarlığından alınamadığı koşulu gerçekleşmemiş olmaktadır. Bu durumda kanuni temsilcilerin sorumluluğu için 10. maddede öngörülen birinci koşul gerçekleşmediğinden, kooperatifin borcu için davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ödeme emrinin iptaline oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı