Dairesi
Faturalı satışlarda, satışın piyasa fiyatının altında olduğu iddiasinin, Vergi Usul Kanunu’nun kendisine tanıdığı yetki ve araçlar kullanılarak vergi dairesince kanıtlanması gerekmektedir.
Karar No
1986/1749
Esas No
1986/364
Karar Tarihi
24-09-1986
Danıştay Üçüncü Daire 

Faturalı satışlarda, satışın piyasa fiyatının altında olduğu iddiasinin, Vergi Usul Kanunu’nun kendisine tanıdığı yetki ve araçlar kullanılarak vergi dairesince kanıtlanması gerekmektedir. Uyuşmazlık, .:...................’da motorlu araç, yedek parça ve oto lastiği ticaretiyle uğraşan ve 1981 takvim yılında satışını yaptığı 14 adet ............. marka kamyon ve .................... kamyonetin tamamım, ..................... dışına veya çok cüz’i kar ya da zararla satarak bu satışlardan dolayı zarar gösteren davacı şirketin defter ve belgelerim inceleyen inceleme elemanınca .............’da ............. marka kamyon satışı yapan bir başka firmanın kar oranı davacı şirketin söz konusu satışlarına uygulanmak suretiyle bulunan matrah farkı ile yine inceleme elemanınca şirketin bir devlet kuruluşuna yedek parça satışından elde ettiği hesaplanan kar oranı diğer yedek parça satışlarına uygulanmak suretiyle bulunan matrah farkının toplamı üzerinden şirket adına re’sen salınan kurumlar vergisini inceleme elemanınca kamyon satışları dolayısıyla matrah farkı üzerinden tadilen tasdik ederek, kesilen kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren .... Vergi Mahkemesi kararının taraflarca temyizen bozulması istemlerine ilişkindir. Davacı şirketin, tüm kamyon ve kamyonet satışlarının faturalı olduğu ve defter kayıtlarına usulüne uygun olarak geçirildiği ihtilafsız bulunmaktadır. Bu belgelerin gerçeği yansıtmadığı, ancak, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen biçimde yapılan bir karşıt incelemeyle veya o değerde diğer belgelerle kanıtlanabilir. Bunu kanıtlama külfeti de belgelerin gerçeği yansıtmadığı iddiasında bulunan tarafa yani iptal davasına konu tarh işlemini tesis eden vergi dairesine düşer. Her ne kadar, piyasada sabit bir satış fiyatı bulunan emtianın bu fiyatın altında satılması, satışın gerçeği yansıttığında kuşku yaratabilir ise de, ticari hayatta, çeşitli saiklerle piyasa fiyatının altında çok düşük karla ve hatta zararla satış yapılması da mümkün bulunduğundan (ki bu saikler, yalnızca, Vergi Mahkemesi kararında belirtilenlerden de ibaret değildir) idarenin, bu kuşkunun doğruluğunu, daha açık anlatımla, faturalarda yazılı satış bedellerinin gerçeği yansıtmadığım Vergi Usul Kanunu’nun kendisine tanıdığı yetki ve araçları kullanarak usulüne uygun olarak kanıtlamadan, yalnızca bu kuşkuya dayanarak bir takım varsayımlarla matrah farkı hesaplayıp tarh işlemi yapması, Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin verginin gerçek ve safi kazanç ve iratlar üzerinden alınacağı yolundaki hükmü ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Olayda, vergi dairesince, satış faturalarında yazılı satış tutarları ile inceleme sırasında şirket yetkililerince açıklanan saiklerin doğruluğu konusunda Vergi Usul Kanunu’nun 134. ve devamı maddelerine uygun biçimde karşıt inceleme yapmadan, inceleme elemanının yalnızca varsayımlarla bulduğu matrah farkına dayanarak tarh işlemi yapılmış bulunmaktadır. Öte yandan, Mahkeme kararında da belirtildiği üzere bir devlet kuruluşuna yedek parça satışlarından dolayı sağlandığı hesaplanan satış karının, bu hesaplamada esas alınan maliyet bedelinin seçiminin isabetsiz olması ve esasen yukarıda açıklandığı gibi karşıt inceleme yapılmaksızın anılan oranın diğfr yedek parça satışları için de geçerli kabul edilmesinin mümkün bulunmaması karşısında, yedek parça satışları dolayısıyla bulunan matrah farkının da isabetsizliği ortadadır, Bütün bu açıklamalar, dava konusu tarh işleminin usulüne uygun bir vergi inceleme sonucu yapılan saptamalara dayanmadığım ve dolayısıyla hukuka aykırılığım göstermektedir. Bu durum karşısında, Vergi Mahkemesince, hukuka uygunluğun yargısal yoldan denetimi sınırları içinde dava konusu tarh ve ona bağlı ceza kesme işlemlerinin tümüyle iptallerine karar verilecek yerde, davanın kısmen kabulüne ve tarhiyatın 2.665.270. TL matrah farkı üzerinden kusur cezalı olarak tarh edilmek üzere tadilen tasdikine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının temyiz talebinin kabulü ile temyize konu Vergi Mahkemesi karacının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı