Danıştay Üçüncü Daire
İhbarnamelerin tebliğine dair tebliğ alındısındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususu teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkemece bu konuda, bilirkişiye başvurulmadan kendi gözlemleri ile verilen kararda isabet bulunmaması gerekmektedir. Dava konusu olayda, davacı adına takdir komisyonu kararma dayanılarak ikmalen salınan emlak alım vergisi ile kesilen kusur cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri, ihbarnamelerin tebliğine dair tebliğ alındısındaki imzanın dava dilekçesinde ve 2 nolu Emlak Alım Beyannamesinde bulunan davacıya ait imzalar ise hiçbir benzerliğinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle ödeme emriyle istenilen kamu alacağının henüz kesinleşmediği gerekçesiyle vergi mahkemesince iptal edilmiş bulunmaktadır. Bir dava mahkemesinin görevi, maddi olaya hukuk kurallarım uygulayarak taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmekten ibarettir. Bu uyuşmazlığın çözümünde teknik bilgi gerektiren konularda sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için bilirkişiye başvurmak zorunludur.Bir imzanın sahteliği ile ilgili iddiaların doğru olup olmadığının saptanması da teknik bilgiyi gerektiren bir husus olduğundan, mahkemece bu konuda bilirkişiye başvurulmadan kendi gözlemleri ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan bu nedenle Vergi Mahkemesinin temyize konu kararının, vergi ve ceza ihbarnamelerine ait tebliğ alındısındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının ......... Adli Tıp Kurumu Başkanlığı aracılığıyla yaptırılacak bilirkişi incelemesinden sonra ve Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesine 2365 sayılı kanunun 18. maddesiyle eklenen fıkra hükmü de nazara alınarak yeniden karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.