Danıştay Dördüncü Daire
Kambiyo rejimi uyarınca, yurt dışı pazarlama giderleri karşılığı olan ihraç bedeli üzerinden belli bir oranda ayrılabilen ve belge aranmayan harcamalar hk. Yükümlü şirketin 1981 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bir yıl önceki ihracat tutarının %1'i kadar bir meblağın belgeye dayanmadan 'pazarlama masrafları' adı altında gider yazıldığı saptanarak tespit edilen matrah farkı üzerinden şirket adına salınan kurumlar vergisi, mali denge vergisini, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 199 sayılı kanunla değişik 13. maddesi hükmüne göre safi kurum kazancının Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine göre tespit edileceği hükme bağlamış, aynı Kanun'un 14. maddesinde de safi kurum kazancının hesaplanmasında ticari kazancın tespitinde indirilecek giderlere ek olarak yapılacak ilaveler 8 bent halinde sayılmış olup, anılan hükümlerde Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Kanun uyarınca çıkarılan tebliğ nedeniyle ihracatçı firmalara tahsis edilecek döviz karşılığından bahsedilmediği, döviz tahsisi ile ilgili 11.7.1975 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 153 sayılı tebliğden dolayı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 228. maddesiyle getirilen ve teşvik mecburiyeti olmayan giderleri bir evvelki yıl ihracat tutarının %1 oranındaki götürü gider şeklinde anlamak kanun koyucunun amacım aşmak olacağı gerekçesiyle onayan Vergi Mahkemesi Kararının; şirketin yurt dışına ihraç ettiği malın yurt dışına satılmasının harcamaların bir bölümünün yurt dışında yapılmasını gerekli kılacağı, bu masrafların pazarlama masrafları adı altında toplandığı, bu giderlerin bir kısminin tevsik edilebilir bir kısmının ise tevsik edilemez nitelikte olduğuna bir yıl önceki ihracat tutarının %1 'i kadar pazarlama masrafının belgelendirme zorunluluğu olmadığı hususunun Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Mevzuat hükümlerinden kaynaklandığı iddialarıyla kararın bozularak, tarhiyatı işleminin reddine oybirliğiyle karar verildi.