Danıştay Dördüncü Daire

Tebliğ alındısında tebliğin kime yapıldığının açıkça belirtilmesi gerekir. Nakliyecilik yaptığı halde beyanda bulunmayan yükümlü adına 1982 yılı için re'sen takdir yoluyla salınan kaçakçılık cezalı verginin vadesinde ödenmemesi sonucu düzenlenen ödeme emrini onayan vergi mahkemesi karannın ihbarnamelerin kendisine tebliğ edilmediği ve 1982 yılında Almanya'da çalıştığı için kamyonunu çalıştıramadığı iddialarıyla bozulması istenilmektedir. Vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin alındı belgesinin incelenmesinden, tebligatın bizzat yükümlüye yapıldığı hususunda herhangi bir şerh bulunmadığı, altında bulunan imzanın yükümlünün dava, temyiz dilekçesi ve diğer bölgelerdeki imzalarıyla da ilgisinin olmadığı görülmüştür. Öte yandan tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinde 2365 sayılı kanunla eklenen fıkra uyarınca ikametgah adresinde bulunanlarda bir kişiye yapılıp yapılmadığı da anlaşılmamaktadır. Bu durumda ihbarnamelerin tebliğinin usulsüz olarak yapılması nedeniyle vergi ve ceza alacağının kesinleşmesi söz konusu olamayacağından ve 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi hükmündeki koşullar gerçekleşmediğinden düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile Sivas Vergi Mahkemesinin 29.1.1985 günlü ve 1985/31 sayılı karannın bozulmasına ödeme emrinin iptaline oyçokluğuyla karar verildi.