Danıştay Dördüncü Daire
Vergi beyannamesinin yasal süresi içinde verilmesi, ancak matraha ilişkin bilgilerin gösterilmemesi, re'sen takdiri gerektirir. Takdir komisyonunun bu gibi durumlarda mükellefe bir yazı yazarak defter ve belgelerin! istemesi gerekir. Buna uyulmadan yapılan matrah takdirine itibar edilemez. Uyuşmazlık konuşu olayda, 1980 takvim yılma ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesin! süresi içinde yani 1981 yılı mart ayı içinde veren mükellef, beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgileri göstermediğinden, re'sen takdir yoluna gidilmiş, takdir komisyonu da, mükelleften ilgili döneme ilişkin defter ve belgelerim istemeden matrah takdiri yoluna gitmiştir. Takdir olunan matrah üzerinden de, kaçakçılık cezalı vergi salınmıştır. , VUK'nun 30/2. maddesinde; vergi beyannamesinin kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber, beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemiş olması re'sen takdir nedeni kabul edilmiş, maddenin üçüncü fıkrasında, bu takdirde, takdir komisyonu tarafından yükümlüye onbeş günden az olmamak üzere verilecek süre içinde vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerim ibraz etmeye çağırılması öngörülmüştür. Olayda, dönem kazancının, yukarıda açıklanan hüküm uyarınca, takdiri istenen yükümlüye, takdir komisyonunca defter ve belgelerin! ibrazı için çağırıda bulunulmadığı ve takdire sunulmuş herhangi bir veri bulunmaksızın, genel ifadelere değinilerek matrah takdiri yapıldığı, dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. . Yükümlünün 1980 yılında herhangi bir faaliyeti olmadığı için boş beyanname verdiği iddiasına karşılık faaliyetin varlığım kanıtlamak üzere idarece yapılmış bir tesbitte bulunmadığından vergi mahkemesince, takdir sebebinin varlığı ve takdir matrahının emsal ve iş sahiplerinin beyanına uygunluğu yaklaşımıyla tarhiyatın onanmasında yasaya uygunluk bulunmamıştır. Bu nedenle vergi mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.