Danıştay Yedinci Daire

VUK'nun 116126. maddeleri doğrultusunda alınmış yürütülmesi zorunlu bir idarî karar ya da işlemin varlığından sözedebilmek için, mükellefler tarafından önce düzeltme yapmaya yetkili vergi dairesine başvurulması gerekir. 4353 sayılı yasanın "idarî Davalarda Temsil" başlığım taşıyan 22. maddesinde idarî davaların açılmasının ve idareler aleyhine açılan bu tür davaların takip ve müdafaasının daire amirlerine ait olduğu hükme bağlanmış ve hazineyi ilgilendiren idarî davaların duruşmalarında idareyi hazine avukatlarının temsil edeceği belirtilmiştir. Hazine avukatlarının idareyi temsil selahiyeti, bu yasaya dayanılarak Maliye Bakanlığınca verilmektedir. Bu durumda, idare ve vergi mahkemeleri ile Danıştayda açılmış bulunan davaların hazineyi ilgilendirmesi halinde, ilgili idareyi hazine avukatları temsil ve müdafaa edeceğinden, yargı yerince her dava için ayrı selahiyatname veya vekaletname istenmesine gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyiz isteyen yükümlü kurumun usule ilişkin defi yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi: Uyuşmazlığın, göztaşı imalinde kullanılmak üzere satın alınan bilster bakırın teslimi sırasında satıcı şirkete ödenen % 30 oranındaki gider vergisinin, kurumun bu konuda vergiden muaf olduğu iddiası ile, vergi dairesinden iadesi isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 2577 sayılı ıyuk uyarınca, idarî davalar, idarenin yürütülmesi zorunlu işlemleri aleyhine açılabilir. Vergi uyuşmazlıklarında yürütülmesi zorunlu idarî işlemler ise; ancak ihbarname veya ödeme emri tebliği, tahakkuk fişi kesilmesi veya vergi tevkifi yahut düzeltme ve şikayet başvurularının yetkili organlar tarafından red olunması biçiminde ortaya çıkar. Hukukî ihtilaflar dışında, vergi uyuşmazlıklarında 213 sayılı VUK'nun 116 ila 126. maddeleri çerçevesi içinde alınmış yürütülmesi zorunlu bir idarî karar veya işlemin varlığından bahsedebilmek için yükümlüler tarafından önce düzeltme (iade) yapmaya yetkili vergi dairesi müdürlüğüne başvurulması, bu makam tarafından red cevabı verildiği takdirde, başvurmadaki süre durumuna göre, ya vergi mahkemesinde dava açılması ya da şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edilmesi ve bu Bakanlığın red cevabı vermesi halinde doğrudan Danıştay'da iptal davası açılması gerekmektedir. Olayda ise düzeltme yapmaya yetkili makarna hiçbir başvuru olmadan dolayısıyla icrai nitelikte bir idarî işlem tesisi söz konusu olmadan, fuzulen ödendiği iddia edilen verginin iadesi isteği ile doğrudan vergi mahkemesinde dava açıldığı anlaşıldığından bu isteğin yargı merciince inceleme yeteneği bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin reddine ve Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.