Danıştay Dördüncü Daire
Alıcı ifadeleri maddi delil olarak kabul edilerek ikmalen tarhiyat yapılabilir. Uyuşmazlık, yükümlü ve daire alıcılarının ifadelerine dayanılarak düzenlenen inceleme raporunda tesbit edilen matrah farkı üzerinden ikmalen tarh edilen vergiler ile kesilen cezalara ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 29. maddesinde; ikmalen vergi tarhı, her ne şekilde olursa olsun, bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve maddi delillere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tesbit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir şeklinde tarif edilmiş, maddi delillerin ne olduğu hususunda herhangi bir düzenleyici hükme yer verilmemiştir. Anılan kanunun 134. maddesinde belirtilen, vergi incelemesi amacının temini bakımından, mükelleflerin veya mükelleflerle muamelede bulunan yani mücerret şahit durumunda olmayıp akit taraflardan birisini teşkil eden; mükellefle aralarında herhangi bir husumet bulunmayan alıcıların kanunun 148361. maddeleri çerçevesinde verdikleri ve tutanakla tesbit edilen ifadeleri maddi delil kabul edilerek ikmalen vergi tarh edileceği Danıştay'ın yerleşmiş içtihatları gereğidir: Gerçekten de, birbirinden habersiz değişik tarihlerde ifade veren alıcıların sırf mükellefi zarara sokma kastı ile birlikte hareket etmeleri düşünülemeyeceğinden, beyan ettikleri değerlerin birbirine uygun olması nedeniyle ifadelerin maddi delil kabul edilerek ikmalen tarhiyat yapılması yerinde olmaktadır. Sonuç olarak, izah edilen nedenlerle davanın reddi ile dava konuşu edilen kaçakçılık cezalı vergilerin aynen onanmasına ilişkin Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oyçokluğuyla karar verildi.