Danıştay Dördüncü Daire
Ticari teknik icaplara uymayan mükellef ifadesi maddi delil olarak kabul edilemez. Uyuşmazlık, inceleme sonucunda defter tutmadığı ve vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak saptanmasına imkan vermeyecek derecede usulsüz ve karışık olması nedeniyle ihtiyaca salih bulunmadığı saptanarak hesaplanan matrah üzerinden yükümlü adına re'sen takdir yoluyla salınan kaçakçılık cezalı gelir ve mali denge vergisine ilişkindir. 213 sayılı Yasanın 30 uncu maddesinde; beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa, bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmezse, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa re'sen vergi tarh edileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla defter kayıtları ve bunlarla ilgili belgeler (canlı hayvan alış faturaları naylon fatura olduğundan) vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermeyecek derecede noksan usulsüz ve karışık olması nedeniyle ihtiyaca salih bulunmadığından yukarıda yazılı yasa hükmü karşısında verginin re'sen tarhı yerindedir. Yükümlü hayvan ihracatçısı olarak mükellefiyet kaydı tesis ettirdiğine, defter tasdik ettirip beyanname verdiğine, adına canlı hayvan ihracatı yaptığı kayden sabit olduğuna göre bu muamelelerin kendisi tarafından yapılmadığı, mükellefiyete tabi tutulamayacağı yolundaki iddiasında isabet yoktur. Ancak takdir edilen matrah sadece yükümlünün 1981 yılında bir baş koyunun 8.5009.500 lira arasında, bir baş keçinin ise 7.5008.500 lira arasında satın aldığı yolundaki ifadesine dayanılarak giderleri tesbit edilmek suretiyle takdir edilmiştir. Vergi Usul Kanununun 134. maddesi uyarınca vergi incelenmesinden maksat ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırıp tesbit etmek olduğuna göre ve Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratların gerçek ve safi miktarı gelir vergisine tabi tutulması gerekeceğinden dönem matrahının tesbiti ve takdirinde mümkün olduğu kadar gerçek geliri hesaplamak gerekir. Yükümlü tarafından ifade edilmişte olsa, uyuşmazlık konuşu dönemde ihraca uygun canlı hayvanların müstahsilden ve tüccardan normal alış bedellerinin borsa ve ticaret odası gibi kuruluşlardan araştırılarak, bu beyanın gerçeği ifade edip etmediği konusunda bir inceleme yapılmadan mücerret yükümlü ifadesine dayanılarak matrahın hesaplanmasında isabet görülmemiştir. Özellikle yükümlünün ihracat bedelinin % 33'ü gibi yüksek oranda kar sağlaması sonucunu verecek ifadesinin gerçeğe uygunluğu konuşu kuşku uyandırmaktadır. Bu dönemde canlı hayvan ihracatında sağlanması mümkün olan ortalama kar oranının Mersin ihracatçılar Birliğindensorularak tesbiti de gerçek durumun ortaya çıkarılmasında yardımcı olacağı da düşünülmelidir. Bu nedenlerle yukarıda yazılı esaslar dairesinde araştırma yapılarak varılacak sonuca göre matrah konusunda yeniden bir karar verilmek üzere ............ Vergi Dairesi kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.