Danıştay Dördüncü Daire 

Hayat standardı esasına göre, mükellef beyanı üzerinde kalan miktarın, tahakkuk fişiyle bildirilmiş olması, mükelleflerin bu konuda dava açmalarım engellemez. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2772 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle eklenen mükerrer 116. maddesinin 1. fıkrasında gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelir (zarar beyan edilmesi hali dahil), 120.000 liraya (zirai kazanç sahipleri ile ikinci sınıf tacirler için 90.000 liraya) aşağıda belirtilen hayat standardı göstergelerine göre belirlenen ilavelerin yapılmasından sonra bulunacak tutardan düşük olduğu takdirde, bu şekilde tespit olunan tutardan 31. maddedeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktarın vergi tarhına esas alınacağı 6. fıkrasında ise, bu maddeye göre yapılacak tarhiyata itirazın, tahakkuk eden verginin tahsilini durduramayacağı, ancak Danıştay ve Vergi Mahkemelerince bu davalar öncelikle ele alınacağı ve dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanacağı belirtilmiştir. Hayat Standardı Esası'na göre yükümlü beyanı üzerinde kalan miktarın tahakkuk fişiyle bildirilmiş olması yükümlülerin bu konuyu dava etmelerine engel sayılamaz. Nitekim yukarıda değinilen kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, kanunda da davaların vergi mahkemelerinde öncelikle inceleneceği belirtilmek suretiyle bu konu açıkça kabul edilmiştir. Bu nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının esas hakkında karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.