Danıştay Dördüncü Daire
Üyelerinden aldığı ödentilerden oluşan meblağı, yine üyelerinin zorunlu gereksinmelerinin karşılanması amacıyla ve taksitle geri almak koşulu île çok düşük bir faizle borç veren vakfın, kurumlar vergisi mükellefi olması sözkonusu değildir. Üyelerine faiz karşılığı kredi vererek gelir elde ettiği halde beyanda bulunulmadığının inceleme sonucu tespiti üzerine yükümlü kurum adına re'sen takdir yoluyla 1979 takvim yılı için salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını, vakfın genel mahiyette bir ikraz müessesesi olmayıp işletmede çalışan personelden oluşan üyelerden aldığı meblağları üyelerinin zaruri ihtiyaçlarının temini, evlenme, konut edinme ve çocuklarının eğitim giderlerin! karşılamak amacıyla, taksitle geri ödemek koşuluyla ve uygun bir faizle yardımda bulunmak için borç verdiği, vakıfça verilen kredilerin kendi varlığından değil üyelerden toplandığı ve sosyal dayanışmanın sağlanması amacıyla yine üyelere dağıtıldığı ve vakfın üyeler arasında sadece organizasyonu gerçekleştirdiği, yapılan giderleri karşılamak için de üyelerden faiz olarak (elenen cüzi meblağlar aldığı, bu meblağların faiz olarak nitelenmesine ise vakfın gayesinin ticari amaca yönelik olmaması giderlerden artan kısmın üyelere tekrar risturn olarak geri verilmesi ve vakfın ticari faaliyette bulunabilmesi için mal varlığının olmaması nedeniyle olanak bulunmadığı gibi üyeler dışındaki üçüncü şahıslara ticari amaçlı kredi verdiği de iddia edilmediğinden yapılan yardımlaşmanın Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında görülerek mükellefiyet tesisinde ve tarhiyata gidilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle terkin eden ...... Vergi Mahkemesi kararının, vakfın faiz olarak kredi verdiği ve banka gibi ticari amaçla kazanç elde ettiği ve üyelerden aldığı aidatlarla giderlerini karşılamasının mümkün olduğu iddialarıyla bozulması isteminin reddine oyçokluğuyla karar verildi.