Danıştay Dördüncü Daire
Mükelleften istendiği halde defter ve belgelerinin ibraz edilmediğinin vergi idaresince kanıtlanmadığı hallerde re'sen takdire gidilemez. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun Re'sen Vergi Tarhı ile ilgili 30/3, maddesi bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmez ise bu durumun re'sen takdir sebebi olduğunu hükme bağlamış olup, davacı şifahi olarak isteme rağmen ihtilaflı yıl defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden hadisenin re'sen takdire sevkinde isabetsizlik yoktur. Ancak; mükellefin dava dilekçesinde ısrarla defter ve belgelerinin mevcut olduğunu muhasebecisinin istanbul'a gitmesi nedeniyle, ibrazda 23 gün gecikme meydana geldiğini bu aşamada da inceleme elemanı Ordu'yu terk ettiğinden ibraz keyfiyetinin tahakkuk edemediğini, kaldı ki bu hususta kendisine müddetle mukayyet olmak üzere yazılı olarak tebligat yapılmadığım iddia etmesi üzerine 10.10.1983 gün ve 145 sayılı ara kararımız ile mahkememize celbedilen ihtilaflı yıl defter ve belgelerinin tetkikinde; 1979 yılma ait yevmiye ve defteri kebir'in usulüne uygun olarak tasdik ettirildiği ve inceleme elemanı tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmemesi üzerine, karşıt inceleme yolu ile matrah yaratılmasına esas teşkil eden fındık alış faturalarının bu defterlere belgelerine müstenit ve usulüne uygun olarak kayıt edildiği ve neticede fındık ticari faaliyeti ile ilgili hesapların zarar ile sonuçlandığı gözlenmiştir. Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun incelemenin yapılacağı yer ile ilgili 139. maddesi vergi incelemeler.inin esas itibarı ile incelemeye tabi olanın işyerinde yapılacağım, işyerinin müsait olmaması hali v.s. durumlarda ise incelemenin dairede yapılacağım, bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarım daireye getirmesinin kendisinden yazılı olarak isteneceğini; aynı yasanın sürelerle ilgili 12. maddesinin 2. bendi kararında açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla süre verilebileceğini hüküm altına almıştır. Gerek inceleme raporu ve ekini teşkil eden tutanağın münderecaatından, gerekse; ödevli dava dilekçesinde bu husus gayet bariz bir iddia olarak vurgulanmak suretiyle ileri sürülmüş olmasına rağmen davalı idare savunmasında, kanunun yukarıdaki amir hükümleri doğrultusunda davacıdan defter ve belgelerinin yazılı olarak istendiğin! gösteren bir belgeye rastlanmadığı gibi idare savunmasından, ödevlinin inceleme elemanınca daireye davet edilerek şifahi olarak defter ve belgelerinin ibrazının istendiği anlaşıldığından ve böylece usulüne uygun olarak tekemmül ettirilmeden re'sen takdir sonucu yaratılan matrah üzerinden tarhedilen vergi ve kesilen cezada isabet görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen davacı iddialarının kabulü ile tarhiyatın terkinine, ilişkin Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.