Danıştay Dördüncü Daire
Anonim şirketin kurumlar vergisi borcundan dolayı, ortaklık sıfatı dışında hiçbir yetkisi bulunmayan ortak sorumlu tutulamaz. M.E.S.T. A.Ş.'nin ortağı olan davacıdan şirketin kurumlar vergisi borcunun ödeme emri ile istenip istenemiyeceği davanın özünü oluşturmaktadır. Anonim şirket; Türk Ticaret Kanunu'nun 269311. maddeleri arasında yer almakta olup bir ünvana sahip esas sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesul bulunan şirket olarak tanımlanmıştır. Ortakların mesuliyeti, yalnız taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır. 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 10. maddesinin 1. fıkrasında ise yasal temsilcilerin ödevleri belirtildikten sonra 2. fıkrasında yasal temsilcilerin bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden yükümlülerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamıyan vergi alacaklarının yasal ödevlerin! yerine getirmeyenlerden alınacağı hükme bağlanmıştır, Bakılan davada takibat ve işlem dosyasının incelenmesinden M.E.T.S. A.Ş.'nin 1981 yılma ilişkin kurumlar vergisi beyannamesin! 1982 Nisan ayında verdiği, şirket adına 28.4.1982 gün ve 2/49 sayılı tahakkuk fişi ile 1.624.944 lira kurumlar vergisi tahakkuk ettirildiği bahis konuşu yılda ortaklara kar payı dağıtılmadığı davacının taahhüt ettiği sermayenin tamamım ödediği 11.8.1982 tarihinde izmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1982/439420 sayılı kararları ile şirketin iflasının açılmasına karar verilerek kararın izmir 2. icra iflas Dairesine gönderildiği ve. iflasın açıldığının 21.8.1982 de Yeni Asır Gazetesi'nde ilan edildiği, şirketin gayrimenkul malı bulunmadığı, tasfiyenin ticaret mahkemesinin iflas kararının infazı mahiyetinde icra iflas Kanunu'nun 184. maddesine göre yapıldığı, mallar üzerinde Maliyece yapılmış bir hacze rastlanmadığı, bu aşamada vergi dairesince şirket ortağı davacı adına kurumlar vergisi borcuna ilişik olarak ödeme emri düzenlendiği, ödeme emri tebliği ve mahkememizde dava açılmasından sonra vergi dairesince iflas dairesi arasında yazışma yapıldığı ve vergi dairesi adına vergi alacağına ilişkin olarak 620.100 lira kaydedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda şirket ortağı olan davacının ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde yazılı ödevlerim kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemesi halinde vergi alacağından sorumlu tutulması mümkünken, vergi dairesince davacının kasıt ve ihmali araştırılmadan ve bu konuda hiçbir kanıt ortaya konulmadan sadece anonim şirketin ortağı ve yöneticisi olması nedeni ile kurumlar vergisi borcundan sorumlu tutulması ve adına ödeme emri tanzimi Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin amacına uygun görülmemiştir. Davacı kurumlar vergisi borcunun doğduğu yılda kar payı almamıştır, taahhüt ettiği sermayenin tamamım ödemiştir. Kaldı ki vergi dairesi ödeme emrinin ortak adına tebliğinden sonra dava konuşu alacağına ilişkin olarak tasfiye masasına kayıt yaptırmış ve adına 620.100 lira alacak kaydedilmiştir. Bu durumda, kurumlar vergisi alacağının şirket varlığından tahsili ile ilgili tüm yollar sonuçlandırılmadan ve şirket yönetici ve ortağının kasıt ve ihmali tesbit edilmeden düzenlenen ödeme emrinde yukarıda belirtilen yasa hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline ilişkin izmir 1. Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.