Danıştay Dördüncü Daire
Kesilen faturaların, kanunda belirtildiği şekilde düzenlenmesi gerekir. Ancak, başka bir tesbit yapılmaksızın, yalnızca bu kurala uyulmadığı gerekçesiyle, re’sen takdir yoluna gidilemez.
213 sayılı VUK’nun 229. maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticarî vesika olduğu belirtilmiş 230 ve 231. maddelerde ise faturanın şekli ve fatura nizamı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, yükümlü Şirketin yasanın öngördüğü fatura ile ilgili kurallara uymadığı açıktır. Ayrıca inceleme elemanınca bu konunun dışında hiçbir tesbit de yapılmamış ve takdire done olarak verilmemiştir. Ayrıca 213 sayılı yasanın 31. maddesinin 8. fıkrasına göre takdir komisyonu kararının gerekçeli olması gerekmektedir. .
Mükellefçe beyan edilenin dışında bir kazanç sağlandığı inceleme elemanınca tesbit olunmadığı ve takdir teklif edilmediği gibi takdir komisyonunca bu yolda gerekçeli bir belirleme de yapılmadığından takdir komisyonunca gerekçesiz olarak verilen karara dayanılarak yapılan tarhiyatta isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, vergi mahkemesi kararının bozulmasına ve tarhiyatın kaldırılmasına, oybirliği ile karar verildi.