Danıştay Dördüncü Daire
Sadece kesilen faturaların, kanunun öngördüğü biçimde düzenlenmemiş olması re'sen takdiri gerektirmez. inceleme elemanınca, toptan kağıt ticareti yapan kollektif şirketin 1979 ve 1980 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi üzerine, Seka'nın toplu olarak mal vermemesi nedeniyle ortakların veya başka şehirlerde bulunan kişi ve kuruluşların Seka'dan almış oldukları kağıtların maliyet bedelleri üzerinde fatura benzeri belgelere dayanılarak şirkete devredilmiş olduğu saptanmış ve yasanın öngördüğü hükümlere göre faturaların düzenlenmemesinden ve kullanılmamasından dolayı şirketin defterleri ihticaca salih bulunmamıştır. 213 sayılı Yasa'nın 229. maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu belirtilmiş 230 ve 231. maddelerde ise faturanın şekli ve fatura nizami hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin yasanın öngördüğü fatura ile ilgili kurallara uymadığı açıktır. Ayrıca inceleme elemanınca bu konunun dışında hiçbir tesbitte yapılmamış ve takdire done olarak verilmemiştir. Ayrıca 213 sayılı Yasanın 31. maddesinin 8. fıkrasına göre .takdir komisyonu kararının gerekçeli olması gerekmektedir. Mükellefçe beyan edilenin dışında bir kazanç sağlandığı inceleme elemanınca tesbit olunmadığı ve takdir teklif edilmediği gibi takdir komisyonunca bu yolda gerekçeli bir belirleme de yapılmadığından takdir komisyonunca gerekçesiz olarak verilen karara dayanılarak yapılan tarhiyatta isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, tarhiyatın kaldırılmasına, oybirliği ile karar verildi.