Danıştay Dördüncü Daire
1. ifadesi alınan alıcıların, toplam alıcılarla, kıyaslandığında, çok azınlıkta kalmaları durumunda, azınlıkta kalan bu alıcı ifadelerinin, tüm alıcılara kıyas yolu ile uygulanması suretiyle re'sen matrah takdiri yoluna gidilemez. 2. Bir kısım alıcıların sonradan ifadelerini noterde değiştirmiş olmaları ilk ifadelerini geçersiz kılmayacağından, bu ifadelere itibar edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda, mükellefin satışım yaptığı saclara ilişkin olarak düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı öne sürülerek bir kısım hasılatın kayıt dışı bırakıldığı belirtilerek vergi ziyaına neden olduğu belirtilmektedir. Defter ve belgelerin incelemeye elverişli olmadığı nedeniyle, ilgili dönem matrahının VUK'nun 30/4. maddesi uyarınca re'sen takdiri kanuna aykırı görülmemiştir. Bir kısım alıcıların, daha önce vermiş oldukları ifadelerini, sonradan noterde değiştirmiş olmaları, ilk ifadelerini geçersiz kılmayacağından, bu ifadelere itibar edilmesi zorunludur. Ancak, ifadesi alınanlarla, ifadesi alınmayanların kıyaslanması sonucu, ifadesi alınanların toplam alıcıların çok az bir kısmım oluşturdukları görülmüştür. Azınlıkta kalan bu alıcılar, faturada yazılı olan miktarın gerçeği yansıtmadığım ifade etmişler, ancak ifadesi alınamayan alıcılar adına düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığı saptanamadığından, aleyhteki satışların, karine yoluyla tüm satışları uygulanması adil bir uygulama olmayacaktır. Bu nedenle, yapılan tarhiyatın, değişiklikle onanmasına oybirliğiyle karar verildi.