Danıştay Dördüncü Daire

Tanzim edilmeyen perakende satış fişlerinin defterlerde kayıtlı olmadığı konusunda herhangi bir inceleme yapılmadan, defterinin veya verilen beyannamenin gerçeği yansıtmaması nedeniyle re'sen takdire gidilemeyecektir. Uyuşmazlık; işyerinde yapılan kontrol sırasında müşteriye perakende satış vesikası verilmediğinin tesbiti üzerine önerilen matrah üzerinden takdire dayalı olarak salınan vergi ve kesilen cezaya ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesine 2365 sayılı Kanunun 4. maddesiyle eklenen 6 numaralı bendinde tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinde verginin takdir komisyonlarınca tesbit edilen matrah veya matrah kısmı üzerinden tarh edileceği öngörülmüştür. Tarhiyata dayanak yapılan yoklama tutanağının ve vergi inceleme raporunun incelenmesinden perakende satış vesikası verilmemesi, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair bir delil kabul edilerek re'sen takdire gidildiği anlaşılmıştır. Ancak, vergi mahkemesince yükümlünün defterleri ile satış listelerinin karşılaştırılması sırasında alışlar ile devre sonu mal mevcudu bakımından bir farklılık bulunamamıştır. Bu durumda, bahsi geçen yasa hükmüne göre re'sen vergi tarhım gerektirecek nedenler bulunmaksızın, salt perakende satış vesikası verilmediği, noktasından hareketle salınan vergi ve kesilen cezada anılan yasa hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile, temyiz konusu vergi mahkemesi kararının bozularak tarhiyatın terkinine, oybirliğiyle karar verildi.