|
Dairesi
Vadesi gelmemiş mevduat sertifikalarına yürütülen faizlerden tevkif yoluyla kesilen vergilerin düzeltme yoluyla iade edilmesi gerekir.
|
|
Karar No
1984/2930
|
|
Esas No
1983/1653
|
|
Karar Tarihi
20-06-1984
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Vadesi gelmemiş mevduat sertifikalarına yürütülen faizlerden tevkif yoluyla kesilen vergilerin düzeltme yoluyla iade edilmesi gerekir. Uyuşmazlık davacı Bankanın mevduat faizlerinden tevkif ettiği verginin 40 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca faizlerin ilgililerine vergi kesilmeden ödenmesi zorunluluğundan sözedilerek iadesini sağlamak amacıyla açılmıştır. Vergi tevkifi ile sorumlu bankanın sözkonusu vergiler için asıl vergi yükümlülerine rücu imkanı bulunmadığından sözkonusu verginin düzeltme yoluyla iadesini sağlamak üzere başvurmasına bir engel bulunmamaktadır. Mevduat faizlerinden kesilen vergiler Hazineye intikal ettiğine göre, sözkonusu faizlerin ilgililerine vergi kesilmeden ödenmesi zorunluğu karşısında tahsil edilen vergilerin iadesi istemi Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve 118. maddelerinde sayılan vergilendirme hataları şumulunda bulunduğundan kanunun ilk derecede vergi mahkemelerinde inceleneceği yolundaki davalı savunmasında da isabet görülmemiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 96. maddesinin 2361 sayılı Kanunla değişik şekline göre mevduat faizlerinin nakden veya hesaben ödenmesi halinde vergi tevkifatına tabi tutulacağı; hesaben ödemenin «vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenlerin hesaplarına gider kaydedilmesini» ifade ettiği belirtilmiştir. Mevduat faizi ödemeyi yapacak müessesenin, faizi tahakkuk ettirip ilgilinin ernrine amade kıldığı tarihte elde edilmiş sayılır. Vadeli mevduatta faizin vade sonunda ödeneceği kararlaştırılmışsa elde etme vadenin dolması ile tekemmül eder. Faiz, ödendiği veya sahibinin emrine amade kılındığı dönemde, elde edilmiş sayılmak gerekir. Bundan dolayı 31.12.1981 günü itibarıyla henüz vadesi gelmemiş mevduat sertifikası faiz kuponları için karşılık ayırmak suretiyle bunların miktarının gider yazması kar zarar hesaplarının belirlenmesi ve bilançonun tanzimi yönünden bir hesaplama şekli olup bu meblağların sertifika sahipleri tarafından hesaben veya nakden elde edildiğini göstermez. Bu nedenle ödenmiş vergilerin sorumlu banka üzerinde bırakılmasının bir vergilendirme halası olarak kabulü ve vergi tevkif eden sorumluya iadesinin sağlanması gerekirdi. Sorumlunun düzeltme isteminin reddinde bu nedenle isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle dava konusu 15.3.1983 günlü ve GEL/GVK: 212632894 sayılı işlemin iptaline esasta oybirliğiyle gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.
|
|