Danıştay Dördüncü Daire 

Kanunî süresi içinde tasdik ettirildiği ihtilafsız olan defterlerin, tasdik tarihinin beyannameye yanlış yazılması hali re'sen takdiri gerektirmez. 1980 takvim yılı için yükümlü adına re'sen takdir yoluyla salınan gelir vergisi, mali denge vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını onayan mahkeme kararı, temyiz istemine konu yapılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/3. maddesinde Vergi Usul Kanununa göre tutulması zorunlu defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamışsa veya tasdik ettirilmemişse ya da vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olursa, maddi delillerin mevcut olmadığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Olayda , tarhiyat bu hüküm uyarınca uygulanmış ve yükümlünün yasal süre içinde verdiği beyanname defterlerin! 1.1.1981 tarihinde tasdik ettirmediği yolundaki bildirimi esas alınmış, defter ve belgeler üzerinde başkaca bir inceleme yapılmamıştır. Tutulması zorunlu defterin onay zamanım belirleyen Vergi Usul Kanunu'nun 221/1. maddesinde, öteden beri işe devam etmekte olanların, defterleri kullanılacağı yıldan önceki ay içinde tasdik ettirmeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. Yükümlünün, öteden beri işe devam ettiği tartışmasız olduğundan, 1980 takvim yılı işlemlerinin takip edildiği kanunî defterlerin, Aralık 1979 ayı içinde onaylatılmış elması gerekmektedir. Dava dilekçesinde yükümlünün defterlerinin 24.12.1979 gününde Rize Noterliği'nin 24203 yevmiye numarasıyla onay görmesine karşın beyannamede onay tarihinin yapılma sonucu 1.1.1981 olarak bildirildiğini ve olayda re'sen takdir sebebi olmadığım, tarhiyatta maddi hata yapıldığım ileri sürmüş bulunduğu dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. 2577 sayılı Yasanın 20/1. maddesinde, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları ve lüzum gördükleri her türlü evrakın gönderilmesi ve bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri şeklinde ifadesin! bulan, yargıcın re'sen araştırma yetki ve görevi nedeniyle, olayda öngörülen re'sen takdir sebebinin varlığının, Rize Noterliği'nden sorularak araştırılması ve sonucuna göre gerekirse dilekçede yazılı diğer iddialar da değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken beyannamede yazılı tarihe itibar zorunluluğundan söz edilerek davanın reddinde yasaya uygunluk bulunmamıştır. Kaldı ki takdir komisyonu kararı ile ihbarnamelerin incelenmesinden, yükümlünün 1980 takvim yılı kazancının 80.581 lira takdirine karar verildiği ve tarhiyatın, bu matraha, beyannamede yazılı zirai kazancın eklenmesi suretiyle uygulandığı saptanmıştır. Takdir komisyonunca takdiri yapılan dönem kazancı, beyannamede bildirilen zirai ve ticari kazanç toplamından ibaret iken, defter ve belgeler üzerinden yapılan ya da karşıt inceleme ile saptanan bir kazanç farkı da söz konusu olmadığına göre takdir matrahına ayrıca zirai kazanca ait beyanın eklenmesi suretiyle tarhiyat yapılmasında da isabet yoktur. Bu nedenlerle, istemin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, tarhiyatın 2577 sayılı Yasa'nın 49/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi.