Danıştay Dördüncü Daire
Tasfiye ve iflas durumlarında, vergi ve ceza ihbarnamelerinin tasfiye ya da iflas dairelerine tebliğ edilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, 213 sayılı VUK’nun 162. maddesinde tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam edeceği, bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesinin tasfiye veya iflas kararlarım, tasfiyenin veya iflasın kapandığım, vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden şirketin 26.11.1968 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, durumun 8.1.1969 tarihli ticaret sicili gazetesinde ilan edildiği, tasfiye memurluğunun görevi devraldığının yine aynı gazetede 4.4.1969 tarihinde ilan edildiği, tasfiye beyannamesi verilmediği gerekçesiyle yükümlü şirket adına 1.1.197131.12.1973 dönemi için salınan kurumlar (stopaj) vergisi, malî denge vergisi ve kesilen kaçakçılık cezası ile ilgili ihbarnamelerin şirketin eski müdürüne tebilğ edildiği saptanmıştır.
Şirkete ait vergi ve cezalarla ilgili ihbarnamelerin şirketle ilgili ödevleri yerine getirmekle görevli tasfiye memuruna tebliğ edilmesi gerektiği halde, şirketin eski müdürüne tebliğ edilmesinde VUK’nun yukarıda anılan maddesi hükmüne uyarlık görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle vergi ve cezalarla ilgili ihbarnamelerin yanlış kişiye tebliğ edilmesi yönünden itiraz Komisyonu kararırım bozulmasına, tamiyatın re’sen ve nihai olarak terkinine oybirliğiyle karar verildi.