Danıştay Dördüncü Daire
Mükellefe, bir yazı île beyanname vermeme nedeninin sorulması, incelemeye başlama sayılmaz. 213 sayılı VUK'nun 371. maddesinde, beyana dayanan hileli vergi suçu, kaçakçılık ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerim ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren yükümlülere aynı maddede 4. fıkra halinde yazılı kayıt ve şartlarla hileli vergi suçu cezası hükmolunamayacağı ve kaçakçılık ile kusur cezaları kesilemeyeceği hükme bağlanmış, maddenin 2. fıkrasında da bu şartlardan biri 'haber verme dilekçesinin, yetkili memurlar tarafından yükümlü nezdide herhangi bir vergi incelemesine başlandığı günden önce verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması' şeklinde belirtilmek suretiyle yükümlülerin kendiliğinden kanuna aykırı hareketlerin! vergi dairelerine haber vermeleri sağlanmak istenmiştir. Olayda, 1979 takvim yılı beyannamesini yasal ve ek sürede vermeyen yükümlüye Vergi Dairesi'nce bir yazı ile beyanname vermeme sebepleri sorulduktan sonra pişmanlık dilekçesiyle birlikte beyannamesini verdiği iddia edilmektedir. 213 sayılı VUK'nun 134 ve izleyen maddelerinde, vergi incelemesinden amacın, yükümlünün ödemesi gereken verginin doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanması olduğu açıklandığına göre, nezdide inceleme yapılan yükümlünün öncelikle bundan haberi olması gerektiği tabiidir. Sözkonusu yazı yükümlüye tebliğ edilmediği halde nezdinde inceleme yapıldığından söz edilemeyeceğinden, yükümlünün kanuna aykırı hareketlerini 317. maddenin 2. fıkrası hükmüne uygun olarak kendiliğinden haber verdiğin! kabulü gerekeceği açıktır. Kaldı ki, böyle bir yazı yükümlüye tebliğ edilmiş olsa bile, yalnızca yükmülüye nezdinde inceleme yapılabileceğini bildiren bir yazıdır ve incelemeye başlandığı anlamına gelmez. Dolayısıyla beyanname verilmeme nedeninin sorulması incelemeye başlama sayılamaz. Temyiz isteminin bu nedenlerle reddine oybirliğiyle karar verildi.