Danıştay Dördüncü Daire
Emlak Kredi Bankası inşaat maliyetinin esas alınması suretiyle, maliyetin şişirildiği iddiasıyla re'sen takdire gidilemez. Yükümlü vekili diğer iddialarının yarımda olayda re'sen takdir sebebi bulunmadığım zira, inceleme elemanının, müvekkilinin defter ve belgelerinin vergi matrahının doğru ve kesin olarak saptanmasını engelleyecek ölçüde karışık, usulsüz ve noksan olduğu yolunda yaptığı bir tesbit bulunmadığım ileri sürmektedir. Tarh dosyasının incelenmesinden, tarhiyatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/4. maddesine dayanılarak uygulandığı anlaşılmaktadır. Yasanın bu maddesinde; defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayisiyle ihticaca salih bulunmaması, re'sen takdir nedeni kabul edilmiştir. Tarhiyata dayanak alınan rapor ve eklerinin incelenmesinden yükümlünün, ihtilaflı yıl defter ve belgelerinin ihticaca salih olmama nedeninin, bu rapora dayanak alınan ve Türkiye'de özel inşaat yap satıcılığının genel işleyiş biçimi, enflasyonun etkisiyle müteahhitlerin içinde bulundukları eğilimin konu edinildiği raporla varsayıldığı defter ve bölgelerdeki kayıtlarla, bunların dayanağı olan diğer belgelerin, eleştiri konusu yapılmadığı görülmektedir. inşaat maliyetinin, Türkiye Emlak Kredi Bankası'nın bildirdiği metrekare birim maliyetine göre yapılan hesaplama sonucunda düşük hesaplandığı, dolayısıyla hasılatında bir kısmının gizlenmiş olduğu gibi soyut bir yaklaşım, defterlerde görülen kayıtlarda noksanlık bulunduğunu kabule yeterli olmadığından, 213 sayılı Yasanın 80/4. maddesinde yazılı takdir nedeninin olayda gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenlerle yükümlü temyiz başvurusunun kabulüyle itiraz komisyonu kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.