Danıştay Dördüncü Daire
Kanunla ikmalen yapılması öngörülen tarhiyat, re'sen takdir yoluyla yapılamaz. Tarh dosyasında bulunan 14.8.1978 gün ve 516/24813 sayılı vergi tekniği inceleme raporunun incelenmesinden, yükümlüce 1974 yılında başlanıp 1975 yılında bitirilen Büyük Berk Oteli inşaatı için yapılan harcamalara 1973 yılından itibaren başlandığı ve bu harcamaların kanunî defterlere hiç kaydedilmediği bir kısım belgeli harcamaların yazıldığı özel defter kayıtları, Turizm Bankası'ndan alınan bilgiler ve inşaat masraflarındaki artışları gösteren endeksler esas alınarak inşaatın devam ettiği yıllara isabet eden maliyetiyle mefruşatın maliyetinin ve ayrıca beyanı zorunlu özel giderlerinin takdirinin istendiği anlaşılmıştır. Önerilen miktarların takdir komisyonunca takdir edilmesinden sonra düzenlenen inceleme raporuyla da servet beyannameleri otelin toplam maliyeti ve geçim giderlerinin takdir edilen miktarı nazara alınarak yeniden düzenlenmiş ve uyuşmazlık konusu matrah farkı saptanmış bulunmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun servet beyanı başlıklı 8. bölümünün 114. maddesinde, yıllık beyanname vermek mecburiyetinde bulunan gerçek kişilerin her yıl verecekleri beyannamede 116. maddede yazılı servet unsurlarım bildirmeye mecbur oldukları hükme bağlanmış, 115. maddede ise bu bölüm hükümlerine göre bildirilen ve maddi delillere dayanılarak tesbit edilen servetin toplam değeri bir önceki yıl beyannamesinde gösterilen ve maddi delillere dayanılarak tesbit edilen servetin değerinden fazla olduğu ve bu fazlalık iki beyanname arasındaki süre içinde beyan olunan gelir toplamım aştığı takdirde aşan miktarın, gelir beyannamesinin taalluk ettiği devre içinde elde edilmiş ve gelir vergisi ödenmemiş gelir sayılacağı belirtilmiştir. Bu maddeye göre servet bildirimine dayanılarak saptanacak vergisi ödenmemiş gelirler üzerinden ikmalen vergi salınacağı açık olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 29. maddesine göre ikmalen vergi tarhiyatı yapılabilmesi için, matrah farkının maddi delillere ve kanunî ölçülere dayanılarak saptanması zorunludur. Yani Gelir Vergisi Kanunu'nun 115. maddesi uyarınca belirlenecek matrah farkının maddi delillerle ya da kanunî ölçülere göre kesin rakamlarla saptanması yasa gereğidir. Bu durumda servet unsurlarının gerçek değerinin takdir komisyonunca takdiri yoluyla takribi rakamlarla belirlenmesi ve buna göre servet mukayesesi yapılarak izah edilmeyen servet artışı dolayısıyla matrah farkı saptanması yukarıda yazılı kanun maddeleri karşısında yasaya uygun görülmemiştir. Temyiz isteminin bu nedenlerle kabulü ile temyiz komisyonu üçüncü dairesi kararının bozulmasına, tarhiyatın re'sen terkinine oybirliğiyle karar verildi.