Danıştay Dördüncü Daire
Yatırım indirimi uygulamasında ortaklardan bir bölümünün yabancı olması nedeniyle, şartlar bozulmadıkça Kanunda öngörülen vergi istisnalarından yararlanılabilir. Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunan ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ve Bakanlar Kurulu Kararnamesine istinaden kurulmuş bulunan davacı Anonim Şirketin %44 sermaye payının yabancı %56 payının da yerli ortaklara ait bulunduğu çekişmesizdir. Ayrıca dosyada bulunan 2.9.1969 günlü ve 6/12347 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin ekini teşkil eden 'şartlar'ın 61. maddesinde yabancı sermayeye yatırım indirimi uygulanması öngörülmüş olup, sözkonusu kararnameyle yabancı ortakların getirdiği sermayeye 6224 sayılı yabancı sermayenin teşviki hakkındaki kanun hükümlerinin uygulanması kabul edildiği gibi davacı kurumun yatırımlarının teşvik tedbirlerinden yararlandırılmaması gerektiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı şirketin ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden salınan kurumlar vergisi ortaklara değil yatırım indiriminden yararlanması öngörülen tam mükellef durumunda bulunan Türk şirketi davacı kuruma aittir. Kanunda, ortaklardan bir bölümünün yabancı olması nedeniyle, şartlar ihlal edilmedikçe, yasada öngörülen vergi istisnalarından yararlanmasını engelleyici herhangi bir hüküm de yer almış değildir. Yatırım indirimi dolayısıyla elde edilen kazançların belli oranlarından vergi alınmamak suretiyle, yatırımcıya memleket ekonomisine yararlı konularda yatırıma yönlendirmek amacıyla getirilmiş bir teşvik tedbiridir. Kanunun, bu tedbiriyle vaad edilen yardım ve destek karşılığında, plan amaçlarına uygun doğrultuda çalışmasını kabul eden yerli yatırımcı ile yabancı yatırımcı arasında bir fark gözetmediği hususu, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 199 sayılı yasa ile değişik 8. maddesinin son fıkrasının 'Gelir Vergisi Kanunu'ndaki yatırım indirimi istisnasına ilişkin hükümlerin sermaye şirketler hakkında da uygulanacağı' ve aynı Kanun'un sermaye şirketlerim tanımlayan ikinci maddesinin aynı nitelikteki yabancı kurumların da sermaye şirketi olduğuna ilişkin hükümleriyle de sabittir,