Danıştay Dördüncü Daire

Müstenidat ve izahatı içermeyen ve objektif veriler esas alınmadan takdir olunan matraha itibar edilemez. Uyuşmazlık 1976 takvim yılı beyannamesini vermediği gerekçesiyle re'sen takdir yoluyla yükümlü adına salınan gelir vergisiyle kesilen kaçakçılık cezasını; vergi aslı yönünden aynen cezayı ise kusura çevirmek suretiyle değişiklikle onayan itiraz komisyonu kararından doğmuştur. ' ' 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 92. maddesinde bir takvim yılma ait beyannamenin ertesi yılın Mart ayı içinde vergiyi tarha yetkili vergi dairesine verileceği veya taahhütlü olarak posta ile gönderileceği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/1. maddesinde ise, vergi beyannamesinin kanunî sürenin sonundan başlıyarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olursa bu durumun re'sen takdir sebebi sayılacağı öngörülmüştür. Olayda ise yükümlünün teklif yılı beyannamesini vermediği, ticari faaliyette bulunduğu, bu durumun yoklama tutanağı ile tesbit edildiği ve buna dayanılarak dönem kazancının re'sen takdir edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda ticari faaliyette bulunan ve yıllık gelir vergisi beyannamesini yasal sürede vermeyen yükümlünün dönem kazancının re'sen takdir yoluyla saptanması yerinde ise de, tesbit edilen matrah yükümlünün iş durumuna, iş hacmine, piyasa şartlarına, işyerinin durumuna göre yüksek olduğunun kabulü gerektiğinden tesbit edilen matrah üzerinden salınan verginin aynen onanmasında isabet görülmemiştir. Ancak yükümlünün kasıtlı hareket ettiğini kanıtlıyacak herhangi bir maddi delil de bulunmaması karşısında kaçakçılık cezasının kusura çevrilmesi yerindedir. Bu nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin vergi aslı yönünden kısmen kabulüne, ceza yönünden reddine oybirliğiyle karar verildi.