Dairesi
Tarım alanının bir sene müddetle tarımsal faaliyette kullanılmak, giderlerine katılmamak ve elde edilen ürünün belli kısmım ayın olarak almak koşuluyla başkasına devredilmesi sonucunda sağlanan mahsul bedeli kira geliridir.
Karar No
1983/188
Esas No
1982/2659
Karar Tarihi
20-01-1983

Danıştay Dördüncü Daire

Tarım alanının bir sene müddetle tarımsal faaliyette kullanılmak, giderlerine katılmamak ve elde edilen ürünün belli kısmım ayın olarak almak koşuluyla başkasına devredilmesi sonucunda sağlanan mahsul bedeli kira geliridir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 52. maddesinde, ’Zirai faaliyet arazide ........ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla ........ nebat ........ ve bunların mahsullerinin istihsalim ........ muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder denilmiş olmasına göre, zirai faaliyette bulunan kimsenin emek sarimin ve masraflara iştirakini zorunlu kılmıştır. Bir tarafın emeğini diğer tarafın tarlasını veya olayda olduğu gibi üzüm bağım sermaye olarak koymaları suretiyle kurulan adi ortaklıklarda, Borçlar Kanunu’nun 527. maddesinde açıklanan ’şeriklerden birinin şirket işleri için yaptığı masraflar veya iltizam edeceği borçlardan dolayı diğer şerikler ona karşı mesul olurlar’ hükmü gözönüne alındığında, ortakların karşılıklı olarak masraflara katılmalarının zorunlu olduğu açıktır. Olayda, üzümbağını devrettiği kişilerle yaptığı sözleşmelerde, işin muhakkak kendi denetim ve direktifleriyle yürütülmesi, yapılacak pek çok masrafın müştereken karşılanacağı, konusunda açık hükümlerin bulunduğu ileri sürülmekte ve gerçekten bir miktar ilaç ve gübre temini yoluna gidildiği, hususu vergi dairesince savunma dilekçesinde kabul edilmekte ise de, zirai faaliyetin gerektirdiği anlamda hiçbir gidere katılmadığım ve bilahare gübre ve ilaç bedellerinin tamamının ya da yansının geri alındığının inceleme raporuna ekli ve yükümlüce ihtirazi kaydı konulmaksızın imzalanmış tutanaklarla sabit olduğu vergi dairesince savunulmuş ve yükümlüce aksine bir iddia ve delil ileri sürülmemiştir. Kaldı ki, mahalli örf ve adetlere göre ortaklıktaki yükümlülüklerin yerine getirildiği hususunda da inandırıcı bir belge gösterilmemiş bulunmaktadır. Borçlar Kanunu’nda hasılat kirası bir akittir ki onunla kiralayan kiracıya ücret mukabilinde hasılat veren bir malın veya hakkın kullanılmasını veya semerelerinin iktitafını terk etmeyi iltizam eder. Kiraya nakit yahut devşirilecek semere veya hasılatın bir hissesi olabilir. İkinci surete iştirakli kira denir. İştirakli kirada, kiralayanın semereler üzerindeki hakkı noktasından mahalli adeta riayet olunur’ şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm de, bağım kiraya veren kişi île çiftçi arasındaki aktin kira akdi olduğunu göstermektedir. Temyiz isteminin bu nedenlerle reddine oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı