Danıştay Dördüncü Daire
Hesap uzmanınca noksan olarak tesbit edilen buğday miktarlarının rutubet ve fireden meydana geldiği anlaşılırsa, takdir edilecek matrahın da ortadan kalkması gerekir. Ortağı bulunduğu (S) kollektif sirkelinin 1966 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda bulunan farktan, yükümlünün hissesine isbet eden bölümün takdirine yer olmadığı yolundaki takdir komisyonu kararma vaki itirazının, hesap uzmanınca noksan olarak saptanan buğday miktarlarının rutubetten ve fire miktarlarından ileri geldiği ve matrah takdirine lüzum ve mahal olmadığı gerekçesi ile reddi yolundaki Kocaeli Gayrı Muvazzaf itiraz Komisyonu kararının bozulması isteminin Maliye Bakanlığı'nın 2431 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin 861 sayılı tebliğine göre vergi ve cezaların yargı mercilerince tamamen terkin edilmesi halinde ihtilafın idarece sürdürülemeyeceği açıklandığından, incelenemeyeceği gerekçesi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veren temyiz komisyonu birinci dairesi kararının, temyiz komisyonunca esas hakkında karar verilmesi gerektiğini, matrah takdiri nedeniyle yargı mercilerine başvurulmasının tarhiyatın yapılmasına yönelik idari bir işlem niteliği taşıdığım, yargı mercilerince matrah takdir edilene kadar dosyanın işlemden kaldırılamayacağı ileri sürülerek kararın bozulması isteğine ilişkindir. 2431 sayılı 'Tahsilatın Hızlandırılması Hakkındaki Kanun'un 1, 2 ve 3. maddelerinin birlikte incelenmesinden anlaşıldığı üzere, idarece 'ihtilaf yaratılmaması' ya da 'yaratılmış ihtilafın sürdürülmemesi, mükellefin yargı yerlerinde ihtilaf konusu yapmadığı vergi aslı ile cezanın % 10 unu 31.8.1981 gününe kadar ödenmiş olması, ihtilaflı hale getirilen vergilerde ise, vergi aslının 31.8.1981 gününe kadar ödenmesi ile birlikte mükellefçe vazgeçilmesi şartının gerçekleşmesine bağlıdır. Böylece kanun vergi uyuşmazlıklarının, mükellefin ve idarenin ancak karşılıklı fedakarlıkta bulunmaları suretiyle tasfiyesini öngörmüş olmaktadır. Matrah takdir etmeyen takdir komisyonu kararı aleyhine vergi daireleri tarafından çıkarılan uyuşmazlıkların incelenmesini, ya da bu uyuşmazlıklardan vergi dairelerince vazgeçileceğini öngören bir hüküm kanunda yer almamıştır. Bu nedenle temyiz komisyonunca, işin esasinin ıncelenemeyeceği yolundaki kararında isabet yoktur. Ancak takdir komisyonunca, uzmanlıkça yapılan ortalama munzam randıman ve nem nisbetinin hesaplanması neticesinde saf buğdaydan, elde edilen un kepek ile diğer hasılat yekününün fazla olduğu buna karşın undaki rutubetin % 12.513.5 oranında bulunduğu aradaki farkın % 1.5 oranında olduğu hesaplanarak Anadolu'nun muhtelif vilayetlerinden alınan yazıların ışığı altında uzmanlıkça gerekli inceleme yapılmış ancak Kocaeli bölgesinin deniz kenarında bir vilayet elması dolayısıyla rutubet nisbeti Anadolu'nun muhtelif vilayetleri ile bir olamayacağından, Derince TMO Ajans Müdürlüğü'nden sorularak alınan cevaptan rutubet nisbetinin %13,4 olduğu belirlendiği ve bu rutubet miktarı esas alınarak matrah takdirine lüzum ve mahal olmadığı yolundaki kararında isabetsizlik yoktur. Hesap uzmanınca buğdayda tesbit edilen noksanlığın rutubet ve fireden meydana geldiği anlaşıldığından ortada takdir edilecek bir matrah da bulunmamaktadır. Bu nedenle takdiri gereken bir matzah bulunmadığından istemin reddine oybirliği ile karar verildi.