Danıştay Dördüncü Daire
Mükellefin beyan ettiği safi kazanç oranım, emsallerine kıyasla daha fazla olduğunun görülmesi durumunda, sırf bilanço esasına göre defter tutmadığı gerekçesiyle fazladan matrah takdir olunamaz. Nakliyecilik faaliyetiyle ilgili 1977 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda, bilanço esasına göre defter tutması gerekirken işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu saptanan davalı adına re'sen takdir yoluyla salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını; vergi dairesine Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesine göre tutulması zorunlu defterlerin tutulmamış olması nedeniyle, takdir olunan matraha göre tarhiyat yapılması yerinde ise de, yükümlünün ihtilaflı yıl hesaplarının incelenmediği, emsal işletmelerin dikkate alınmadığı, işyerinin mevkii, iş hacmi ile yıl için de elde edilen hasılat tutarları gözönünde bulundurulmadan matrah takdir edildiğinin anlaşıldığı komisyonca yükümlünün iş nevinden olan ve bilanço esasına göre defter tutan üç emsal mükellefin beyannameleri vergi dairesinden getirilerek ödevlinin ilgili yıl hasılatı ile safi kazanç oranlarının tesbit edildiği, emsal mükelleflerin %34, %36 ve %38 oranında safi kazanç beyan ettikleri, yükümlü beyanının ise %65 olduğu, bu durumda mükellef beyanının emsallerine nazaran fazla olduğu anlaşıldığından, takdir komisyonunca takdir edilen matrah farkında isabet bulunmadığına oybirliğiyle karar verildi.