Danıştay Dördüncü Daire 

Mükellefin gösterdiği gayrisafi kazançtan, alınan Iskonto tutarının düşülmesi suretiyle gayrisafi kazanç hesaplanamaz. Ortağı bulunduğu Kollektif şirketin 1975 Takvim yılında sağladığı kazancın ortalama kar hadlerine göre düşük bulunması nedeniyle yükümlü adına payı oranında ikmalen salınan gelir ve mali denge vergisini; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 111. maddesinde, ortalama kar hadleri esasinin uygulanmasında beyanı gerekirken gayrisafi kazancın yükümlünün beyan ettiği gayrisafi kazançla karşılaştırılacağının hükme bağlandığı, olayda ise yükümlünün beyan ettiği gayrisafi kazanç içerisinde bazı firmalardan elde ettiği iskonto tutarının da bulunduğu, ortalama kar hadleri özel komisyonunca beyan edilen 2.617.336 kira gayrisafi kazançtan, alınan iskonto tutarının düşülmesi suretiyle beyan olunan gayrisafi kazancın 2.399.104 liraya indirilmesinin ve gayrisafi kazançla mukayese edilerek matrah farkı saptanmasında yerindelik görülmediği gerekçesiyle 50.819 lira matrah farkı üzerinden değişiklikle onayan temyiz komisyonu kararının bozulması için Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce açılan davayı reddeden Danıştay Onüçüncü Dairesi kararının; yükümlünün düşük karla satış yaptığı yolundaki iddialarım belgelendiremediği, zira günlük perakende satışların bir kısminin faturalı olmaması nedeniyle ne nisbette kar ile satış yapıldığının anlaşılmasına olanak bulunmadığı ayrıca malların alındığı müesseselerle arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu ve fiyat sınırlaması getirildiği yolunda herhangi bir iddia ve tesbitin de sözkonusu olmadığı, arada bayilik sözleşmesi bulunmadığı durumlarda fabrika fiyatına bağlı kalarak satış yapma zorunluluğunun bulunmadığının Danıştay Onüçüncü Dairesi kararıyla kabul edildiği iddialarıyla düzeltilmesi isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.