Danıştay Onüçüncü Daire
Gerçek satış bedellerinin alıcıların ifadeleri ve diğer bazı yazılı delillerle (mükellefin alıcılara verdiği ve kendi imzasını taşıyan satış bedellerini içeren ibranameler gibi) kanıtlandığı durumlarda, delil yerine karineye itibar edilemez. Tarh dosyasında bulunan inceleme raporunun ve diğer tüm belgelerin incelenmesinden, mükellefin sattığı 4 dairenin gerçek satış bedellerinin, alıcıların diğer bazı yazılı delillerle (banka yazıları, mükellefin alıcılara verdiği ve kendi imzasını taşıyan daire satışı bedellerini içeren ibranameler gibi) kanıtlanan ifadelerine dayanılarak saptandığı anlaşılmış olup, delil yerine karineye itibar edilemiyeceğinden, maliyet bedelinin %25 fazlasının satış bedeli olabileceği yolundaki Temyiz Komisyonu kararında yerindelik bulunmamaktadır. Durum böyle olunca, mükellefin sattığı dairelerden elde ettiği ticari kazancın hesaplanabilmesi için başvurulması gereken en uygun yol, sadece dairelerin maliyet bedelinin saptanması ile yetinilerek, bulunacak maliyet bedeli ile, inceleme elemanınca maddi delillere dayanılarak belirlenen gerçek satış bedelleri arasındaki farkın bulunması ve bu farkın bu yılın gelir vergisi matrahı olarak belirlenmesi olacaktır. Bu nedenlerle, dava konuşu kararın bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.