Danıştay Dördüncü Daire
Ortalama kar haddi esasına göre salınan vergi kesinleştikten sonra, mükellefçe ileri sürülecek yeni iddialar ve açıklamalar üzerine, idarece düzeltme yapma olanağı yoktur. Olay 1975 takvim yılında beyan ettiği gayrisafi kazancın ortalama kar hadlerine nazaran düşük olduğu iddiasıyla adına salınan gelir vergisinin haksız olarak ve fazladan alındığı bu nedenle anılan verginin düzeltme yoluyla iadesi gerektiği yolundaki isteğini; ortalama kar haddi esasına göre tarh olunan verginin özel komisyondan geçmek suretiyle kesinleşmesinden sonra, mükellefçe ileri sürülecek yeni iddialar ve izahatlar üzerine idarece düzeltme yapma olanağı bulunmadığına ilişkin Maliye Bakanlığı yazısının: mükellefçe bakkaliye ve tekel maddeleri ticareti ile uğraşıldığı, 1975 takvim yılı beyannamesinin ekinde sunulan ortalama kar haddi bildiriminde, emtia türü yönünden bir ayırım yapmadığı için kazancında düşüklük bulunduğu, tekel maddelerine % 5 oranın uygulanması gerektiği, bu nedenle fazladan salınan verginin iadesi isteğine ilişkindir. Bu durum 213 sayılı VUK'nun 117. ve 118. maddelerinde yazılı vergilendirme hataları kapsamına girmeyip, hukukî uyuşmazlık niteliğindedir. Bu nedenle süresi içinde itiraz ve Temyiz Komisyonlarına başvurulmaksızın düzeltme ve şikayet yoluna başvurularak açılmış bulunan davanın VUK'nun 406, maddesi uyarınca incelenmeksizin reddine oybirliğiyle karar verildi.