Danıştay Dördüncü Daire

Satın aldığı araziyi parselleyerek birbirini izleyen yıllarda sattığı anlaşılan mükellefin, arazi alım satım işini sürekli olarak yaptığı kabul edilir ve bu satışlardan elde ettiği kazanç, ticari kazanç olarak vergilendirilir. Dava, 1971 takvim yılında arazi satışlarında elde ettiği kazancım beyan etmemesi nedeniyle davalı adına re'sen takdir yoluyla salınan gelir vergisinin, 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 37/4. beninde gayrimenkul alım, satım ve inşa işleriyle devamlı surette uğraşanların bu işten elde ettikleri kazançların, aynı maddenin 6. beninde satın alınan veya trampa suretiyle iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde parsellenerek yine bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından elde edilen kazancın ticari olduğunun kabul edildiği, Karagözler mahallesi imampaşa mevkiindeki 11 adet arsanın satışı için takdir edilen matrah farkının yükümlü tarafından temyiz konuşu yapılmadığı, ancak, 29.5.1956 tarihinde Fethiye Belediyesi'nden alınıp, 17.12.1979 gününde aradan 14 yıl geçtikten sonra parsellenerek satılan Kesikkapı Mahallesi'ndeki gayrimenkule gelince anılan hükümler karşısında buna dair kazancın ticari ve sair kazanç olarak vergilendirilmesinin mümkün görülmediği gerekçesiyle tadilen tasdikine dair Temyiz Komisyonu Üçüncü Dairesi kararının anılan gayrimenkul'ün bir kısminin 1970 yılında diğer bir kısminin ise teklif yılı olan 1971 yılında satıldığı, 1970 yılı içinde satıştan dolayı yapılan tarhiyatın yerinde ve yasalara uygun olduğu iddiasıyla bozulması isteminden ibarettir. Dava, mükellefin 29.05.1956 gününde satın alıp 1970 ve 1971 takvim yıllarında parsel parsel satmış olduğu kesikkapı mahallesindeki gayrimenkul satışları nedeniyle yapılan tarhiyata ilişkin olarak açılmıştır. Ödevli 29.5.1956 gününde Fethiye Belediyesi'nden satın aldığı arsanın 1125 meşini 17.2.1970 gününde parsellemek suretiyle, parsellerin ikisini 1970 yılında diğer beş parselin! ise teklif yılı olan 1971 yılında satmıştır. 1970 takvim yılında arazi satışlarından elde ettiği kazancım beyan etmemesi nedeniyle yapılan yükümlü hakkındaki tarhiyatı Danıştay Dördüncü Dairesi kararıyla tasdik edilmek suretiyle kesinleşmiş olduğuna göre arsa alım satım işleriyle devamlı olarak uğraştığı anlaşılan davalı hakkındaki tarhiyatın yerinde ve yasalara uygun olduğu açıktır. Bu nedenle davanın kabulü ile Temyiz Komisyonu Üçüncü Dairesi'nin dava konuşu kararının bozulmasına, salınan verginin nihai olarak tasdikine oybirliğiyle karar verildi.