Danıştay Onüçüncü Daire
Vergi Usul Kanunu'nun 371/5. maddesinde belirlenen 15 günlük sürenin hesabında haber verme dilekçesinin verildiği gün gözönünde tutulmaz. Pişmanlıkla verilen beyanname üzerinden hesaplanan verginin Vergi Usul Yasası'nın 371/ 5. maddesinde de belirtilen 15 günlük süre geçirildikten sonra ödenmesi nedeniyle yükümlü adına 1972 takvim yılı için salınan gelir ve mali denge vergileri ile kesilen kusur cezasını; vergi yasalarında yazılı sürelerin ne şekilde hesaplanacağım hükme bağlayan Vergi Usul Yasası'nın 18. maddesinin 1. fıkrasında süre, gün olarak tayin edilmiş ise başladığı günün hesaba katılmayacağının açıklandığı, bu nedenle 371/5. maddede belirtilen 15 günün hesabında haber verme dilekçesinin verildiği günün göz önünde tutulmaması gerektiği, bu durumda 24.4.1973 tarihinde verilen beyanname üzerinden hesaplanan verginin 9.5.1973 gününde ödenme! yasaya uygun olduğundan, yükümlünün pişmanlık müessesesinde faydalandırılması gerektiği, öte yandan Vergi Dairesi'nce düzenlenen 25.4.1973 günlü tahakkuk pusulasında pişmanlık zammının hesaplanması sırasında noksan yapıldığı iddia edilen tahakkuk hatasının yükümlüye bağlanmayacağı gerekçesiyle kaldıran Temyiz Komisyonu kararının; olayda Vergi Usul Yasası'nın 18. ve. 371. maddeleri arasında bağlantı kurmaya olanak bulunmadığı, çünkü Vergi Usul Yasası'nın 18. maddesinde vergi kanunlarında yazılı süreler açıklanmış olup, pişmanlıkla ilgili süreyi etkilemeyeceği, nitekim Vergi Usul Yasası'nın 371. maddesinde de maddeden faydalandırılmasını dileyen yükümlülere ait süreleri belirlediği ve zamanında yerine getirilmeyen vergi yükümlülüğünden dolayı süresinde ödemede bulunulmadığı ve Vergi Usul Yasası'nın 341. maddesinde yazılı vergi kaybının doğduğu ve pişmanlık zammının noksan ödendiği iddialarıyla bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.