Danıştay Dördüncü Daire
Karşılığın ayrılabilmesi için, o alacağın ticari işletmeye dahil bir malın satışından ya da yapılan bir hizmetten doğmuş olması gerekir. 27.12.1969 tarihinde mükellef Y.A.'nın vefatı dolayısıyla hesaplarının incelenmesi sonucunda, iş ortağının zimmetindeki 4.525.140 lira alacağı, şüpheli alacak karşılığı ayırdığı saptandığından, varisi adına 1969 yılı için ikmalen salınan gelir vergisini, mükellefin iş ortağından çeşitli nedenlerle 1969 yılı basında 6.525.439 lira alacaklı olduğu, 1968 yılı kar payı 2.001.298 liranın mahsubundan sonra 4.525.140 lira alacağının kaldığı ve ortağın iflas ettiği ihtilafsız olup, bir alacak karşılığı ayrılabilmesi için o alacağın münhasıran, ticari işletmeye dahil bir malın satışından ya da yapılan bir hizmetten doğmuş olması gerektiği, Borçlar ve Ticaret Kanunu hükümlerine göre sair nedenlerden doğan alacaklar için karşılık ayrılamayacağından bahisle tarhiyat yapılmışsa da, olayda mükellefin ortağının iflas ettiği, ortağın zimmetindeki alacağım ticari def. terlerinde açtığı cari hesapta muntazam bir şekilde takip ettiği ve bu alacaklara gelir beyannamesine eklediği bilançonun aktifinde de yer verdiğinin anlaşıldığı, bir alacak için pasifte şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi için 213 sayılı VUK'nun 323. maddesinde yazılı şartların meydana gelmesinin ve alacağın bilançonun aktifinde yer almış olmasının yeterli olduğu, aktifte yer alan bir alacak için doğuş nedeni ne olursa olsun borçlunun iflası ve kanuni şartların meydana gelmesi halinde pasifte şüpheli alacak karşılığı ayrılabileceğine oybirliğiyle karar verildi.