Danıştay Dördüncü Daire

Kollektif şirketin bir ortağının şirketten ayrılması nedeniyle, ortağın sermaye payı ve tüm hakları karşılığında, şirketin ayrılan ortaktan olan ve vazgeçilen alacağının 'değersiz alacak' olarak kabulü mümkün değildir. Dava konusu uyuşmazlık, kollektif şirketin bir ortağının şirketten ayrılması nedeniyle, ortağın sermaye payı ve tüm hakları karşılığında şirketin ayrılan ortaktan olan ve vazgeçilen 246.159 liralık alacağının değersiz alacak olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 322. maddesinde, değersiz alacak, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline imkan kalmayan alacak olarak tanımlanmış, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin üçüncü fıkrasında da, işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar safi kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edilmiştir. Ortağın sermaye payının ve şirketteki diğer tüm alacaklarının devri karşısında şirketin vazgeçtiği alacağın ise yukarıda sözü edilen hükümler kapsamına giren bir değersiz alacak veya safi kazancın tespitinde indirilecek bir gider olarak nitelendirilmesine olanak yoktur. Öte yandan, ayrılan ortağın, şirketteki tüm haklarının devri diğer üç ortağın sermaye payım ve haklarım artırdığından, sermaye ile ilgili bu işlemin zarar olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne oybirliğiyle karar verildi.