|
Dairesi
Bir işyerinin vergi konusuna girip girmediği ve işletmecilerinin bu işyerinden dolayı mükellef olup olmayacağı gibi hususlar, VUK’nun 118. maddesine giren açık bir vergilendirme hatası olmayıp hukukî bir uyuşmazlık niteliğindedir.
|
|
Karar No
1980/1372
|
|
Esas No
1979/1987
|
|
Karar Tarihi
12-11-1980
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Bir işyerinin vergi konusuna girip girmediği ve işletmecilerinin bu işyerinden dolayı mükellef olup olmayacağı gibi hususlar, VUK’nun 118. maddesine giren açık bir vergilendirme hatası olmayıp hukukî bir uyuşmazlık niteliğindedir. Yükümlü tarafından işletilmekte olan Ağaçlı Turistik tesis işletmeciliğinin bünyesinde yer alan kafeterya işletmesi nedeniyle adına 19721978 yılları için salınan götürü işletme vergisi uyuşmazlıkları ile ilgili olarak, Temyiz Komisyonunun 30.1.1977 gün ve 681768186819 sayılı Kararları ile 1972 1974 dönemleri vergisinin, 24.2.1977 gün ve 4186 sayılı kararı ile de 1976 dönemi vergisinin terkin edildiği, 1977 1978 yılı uyuşmazlığının halen komisyonlarda sürdüğü, davanın ise, 1975 dönemi için yükümlü adına tahakkuk ettirilen ve uyuşmazlık konusu yapılmadığı için tahsil edilen 30.000, liranın V.U.K.’nün 116 ve sonraki maddeleri uyarınca geri verilmesi yolunda davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmış bulunmaktadır. V.U.K. nün sözü edilen 116. maddesinde; vergi hatası vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, aynı Kanun’un 117. maddesinde hesap hataları, 118. maddesinde vergilendirme hataları tek tek sayılarak belirlenmiştir. Maddenin 2 no.lu bendine göre; mükellefiyette hata; açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması, 3. no lu bendine göre mevzuda hata ise; açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır. Ancak, yükümlü tarafından işletilmekte olan işyerinin vergi mevzuuna girip girmediği, işletmecilerin bu işyerinden dolayı yükümlü olup olmayacağı hususları, V.U.K.’nün 118. maddesine giren açık bir vergilendirme hatası niteliğinde olmayıp, bir hukukî uyuşmazlık niteliğindedir. Hukukî uyuşmazlıkların Danıştay’da incelenebilmesi ise V:U.K.’nun 406. maddesi birinci fıkrasında yer alan; ’Bu kanunun birinci maddesinde yazılı vergi, resim ve harçlar hakkında mükelleflik muaflık ve istisna, mükelleflik şekli ve vergi cezalarının uygulanması bakımlarından doğan ihtilaflar için ilk önce itiraz ve temyiz komisyonlarına başvurulur. Bu komisyonlara başvurulmadan bahsi geçen hususlara müteallik ihtilaflar hakkında Danıştay’a gidilmez’ hükmü uyarınca önce komisyonlardan geçmiş olması koşuluna bağlıdır. Nitekim, yükümlü dahi uyuşmazlık dönemi dışında kalan vergiler için komisyonlara giderek, uyuşmazlığın hukukî niteliğim kabul etmiştir. Komisyonlarca başka dönem vergilerinin terkin edilmiş olması uyuşmazlığın bu niteliğini değişemez. Açıklanan nedenlerle V.U.K. nün düzeltme hükümlerine göre yapılan başvurunun reddine ilişkin Maliye Bakanlığı işleminde sonuç olarak isabetsizlik görülmediğinden davanın reddine oyçokluğu ile karar verildi. Karşı Oy: Yükümlü tarafından işlenmekte olan Turistik Tesis işletmeciliği bünyesinde bulunan lokanta ve işletme vergisine tabi diğer hizmet işletmeleri yanı sıra yalnızca yolculara yemek verilmek üzere hizmete açılmış olan içkisiz kafeteryanın da işletme vergisi kapsamına alınarak, adına 30.000, lira götürü işletme vergisi salındığı, davanın ise tahsil edilen bu paranın V.U.K.’nün 116 ve sonraki maddeleri uyarınca verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin işleme karşı açıldığı anlaşılmaktadır. 1318 sayılı Finansman Kanunu’na göre; içkili (3. sınıf içkili lokantalar hariç) ve çalgılı lokantalar işletme vergisi kapsamına alınmış bulunmaktadır. Yükümlü tarafında işletilmekte olan yerin bu nitelikte olmadığı, yalnızca yolculara yemek servisinin yapıldığı iddia olunmakta, davalı idare savunmasında ise yükümlünün içki ruhsatının bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu yerde de içki satışı yapılabileceği ileri sürülmüş olmasına karşın, satışın yapıldığına ilişkin bir saptamanın bulunmadığı, aksine yükümlü tarafından içki satışının sadece vergiye tabi olan içkili lokantada yapıldığının belirtilmiş olması karşısında, kafeterya işletmeciliğinden dolayı işletme vergisi yükümlülüğü tesis ettirilmesine olanak yoktur. Nitekim, yükümlü adına başka dönemler için salınan işletme vergisi de komisyonlarca terkin edilmiştir. Bu itibarla Finansman Kanunu’nun işletme vergisi bölümünde yer alan hükümlere göre vergi mevzuuna alınmasına olanak bulunmayan kafeterya işletmesinden dolayı yükümlülük tesis edilmesi VUK’nun 118. maddesi kapsamına giren bir vergilendirme halası niteliğinde olduğundan, Maliye Bakanlığı’na yapılan başvurunun bu prosedür içinde incelenmesi gerekirken reddinde isabet görülmemiştir.
|
|