Danıştay Dördüncü Daire
Sabit olarak, belli bir yerde devamlı olarak belediyeye kira ödemek suretiyle sebze alımsatımı île uğraşanlar, esnaf muaflığından yararlanamazlar. 193 sayılı GVK'nun 202 sayılı Kanunla değişik 9. maddesinin l.bendinde; motorlu nakil vasıtası kullanmamak şartıyla, gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende ticaretle iştigal eden ticaret ve sanat erbabının vergiden muaf esnaf olarak vergilendirilmeyeceği açıklanmış ve halı, kilim, battaniye, mensucat, trikotaj, saat, kıymetli maden ve madeni eşyalar gibi değeri yüksek olan maddeleri perakende olarak satanlarla, giyecek eşya ve bakkaliye maddelerim pazar takibi suretiyle satışım mutad meslek haline getirenlerin bu bent hükmünden yararlanamayacağı belirtilmiştir. VUK'un 156. maddesinde de, işyerini; ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane,, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya faaliyette kullanılan yerler olarak tarif etmiştir. Dosyanın incelenmesinden, eski buğday pazarı olarak adlandırılan ve etrafı duvarlarla çevrilerek giriş ve çıkış için iki kapışı bulunan yerin şehir merkezinde, normal bir sebze ve meyve hali görünümünde olduğu, üzeri atermit örtülü ve her esnafın işgal ettiği yer demir direklerle birbirinden ayrılmış bazı yerlerin satış yeri, bazı yerlerin depo olarak kullanıldığı, sabit şekilde 50 esnafın faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Ödevlinin sabit olarak belli bir yerde devamlı olarak belediyeye kira ödemek suretiyle sebze alım ve satımı ile uğraştığı yoklama fişi ile saptandığından ve faaliyette bulunduğu yer yukarıda açıklanan kanun maddesinde belirtilen işyeri niteliğinde olduğundan, esnaf muaflığından yararlanması olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.