Danıştay Dördüncü Daire
Bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabına göre defter tutulması re'sen takdir nedeni olup ancak usulüne uygun olarak tutulmuş olması halinde bu defter maddi kanıt olarak kabul edilir. Bilanço esasına göre defter tutması gerektiği halde işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu tesbit olunan davalı adına 1974 takvim yılı için re'sen takdir yoluyla salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını; ödevlinin birinci sınıf tüccar olması nedeniyle bilanço esasına göre defter tutması zorunlu olduğundan, işletme hesabı esasına göre defter tutulmuş olması sebebiyle dönem matrahının re'sen takdirinin yerinde olduğu, ancak dosyanın incelenmesinden, takdir komisyonu kararının genel ifadelere dayandığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 31/8. maddesi hükmüne uygun olmadığının anlaşıldığı, itiraz komisyonunca getirtilen işletme defteri ve dayanağı kanuni belgeler üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen 1.2.1977 günlü tutanakla; dönem satışlarının faturalara dayandığı faturaların şirket, tüccar ve fabrika adına kesildiği ve giderlerinde keza faturalı olduğu, bu faturaların kanunda öngörülen şekle uygun olarak düzenlendiği, ayrıca hizmet erbabına ödenen ücretlerin de usulüne uygun bordrolara dayandığının saptandığı, bu nedenle .söz konusu defter ve kayıtlarının maddi kanıt olarak kabulünün zorunlu olduğu, bu defterler; .üzerinde vergi incelemesi yapılarak matrah farkı saptanmadığı ve vergi dairesince işletme defterinde yazılı muameleler dışında kazanç sağlandığı da kanıtlanmadığı gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu kararının bozulması istemiyle açılan davanın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.