Danıştay Dördüncü Daire
İnşaattan daire satın almak amacıyla sözleşme uyarınca müteahhide para verilmesi ikrazatçılık değildir. Ortağı olduğu Kollektif Şirketin 1971 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda; şirketin ödünç para vermek suretiyle elde ettiği faiz gelirin! kayıtlarına intikal ettirmediğinin saptanması nedeniyle mükellef adına hissesi oranında re'sen salınan gelir vergisini; sözkonusu paranın yapılan inşaattan daire satın alınması amacıyla şirket tarafından müteahhide verildiğinin, dosyada bulunan anlaşmanın incelenmesinden anlaşıldığı, 20.5.1971 tarihinde tam ve eksiksiz olarak inşaatın şirkete teslim edileceği, inşaat bedelinin 675.000 lirasının 20.11.1970 tarihine kadar, 675.000 lirasının 20.1.1971 tarihine ve 675.000 lirasının da 20.2.1971 tarihine kadar kollektif şirket tarafından müteahhide ödeneceğinin anlaşma ile belirlendiği, ayrıca müteahhit tarafından kollektif şirkete yazılan 31.5.1971 tarihli mektup ile taşınmazların anlaşma tarihinde teslim edilmesinin nedenlerinin izah edildiği, anlaşma gereğince müteahhidin kollektif şirketten değişik tarihlerde değişik miktarlarda para aldığının, makbuz örnekleri ve bilirkişi raporlarından anlaşıldığı, sonuçta müteahhidin tahhüdünü yerine getirmemesinden dolayı şirketçe icraya verildiği, çekişmenin mahkemeye intikalinden sonra inceleme elemanınca müteahhidin ifadesi alınarak ve bu ifadeye itibar edilerek tarhiyat yapılmasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu kararının bozulması istemiyle açılan davanın reddine oyçokluğuyla karar verilmiştir. ayrışık OY: inceleme raporuna ekli tutanaklar ile tesbit olunan ifadesinde, borçlu müteahhit mükellefin ortağı bulunduğu Kollektif Şirketten 19701971 yıllarında toplam 1.000.000 lira borç para aldığım ve her iki yıla ait olmak üzere 315.000 lira faiz ödediğini beyan etmiştir. Yükümlü ise, bu paranın Çeşme ilçesinde konut inşa etmekte olan müteahhide yapılan taşınmaz satış vaadi anlaşması gereğince satın alınacak konutlara karşılık avans olarak verildiğim ve borcu garantiye alabilmek amacıyla da inşaatın yapıldığı arsaya ipotek konulduğunu söylemektedir. Olayda satış vaadi anlaşması gerçekleşmediğine göre, paranın konut satın almak için verilmediğinin belli olduğu, önemli miktardaki paraların, aralarında yakın akrabalık bağı olmayan kimselere menfaatsiz verilmeyeceğinden, sözkonusu meblağın faiz karşılığında borç olarak verildiğini kabul etmek gerekir. Bu nedenlerle dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının bozularak tarhiyatın tasdiki gerekeceği görüşüyle, verilen karara katılmıyorum.