Danıştay Onüçüncü Daire
Borç verilen para karşılığında alınan faiz, borç alanın gayrimenkulünün üzerine ipotek konulduğu ve kaldırıldığı tarih arasında geçen süreye göre hesaplanabilir. Günün ekonomik koşulları karşısında aralarında yakın akrabalık veya sıkı iş ilişkisi bulunmayan kimseler arasında karşılıksız borç para alınıp verilmeyeceği Dairemizin süregelen içtihatlarındandır. Hükümlü her ne kadar borç verme karşılığında faiz almadığım, borcun arsa üzerinde inşa edilecek apartmanın 4 dairesini satın almak amacıyla verildiğini ileri sürmekte ise de bu savım satış vaadi senedi veya daireleri satın aldığım gösterir bir belge sunmak suretiyle kanıtlayamadığından yükümlüye ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir, Öte yandan dosyanın incelenmesinden hesap uzmanınca, borç verilen para karşılığında alınan faizin kesin olarak saptanamamasına karşın üzerine 315.000 değerinde ipotek konulan taşınmazın tapuda 100.000 lira değerle tescil edilmiş olduğu noktasından hareketle taşınmazın tapuda kayıtlı değeri ile ipotek değeri arasındaki 215.000 liralık farkın faiz geliri olduğu kabul edilmiş ve tarhiyat bu değerlendirmeye göre yapılmış ise de, ipoteğin konulduğu tarih ile kaldırıldığı tarih arasında geçen yaklaşık 8 aylık bir sürede 100.000 liralık borç karşılığında 215.000 lira tutarında bir faiz gelirinin elde edildiğinin kabulüne olanak görülmemiştir. Bu nedenle, davanın matrah yönünden kabulüyle, Sözkonusu arsa üzerinde 3.6.1967 gün ve 4801 yövmiye kaydı ile ve 3.2.1968 gününde ödemek üzere 315.000 lira borç verildiği kabul edilmesi ve o yıllarda piyasada geçerli faiz oranına göre matrah farkı yeniden hesaplanmak üzere dava konuşu kararın bozulmasına çoğunlukla karar verildi.