Danıştay Dördüncü Daire
Haklarında icra takibi yapılan alıcıların ifadesi maddi delil olamaz. Fatura dışı elde edilen hasılatın kayıt dışı bırakıldığının alıcı ifadesiyle kanıtlanması üzerine mükellef adına ikmalen salınan gelir vergisini terkin eden Temyiz Komisyonu kararının bozulması istemiyle dava açılmıştır. Uyuşmazlık, otobüs satışlarında fatura dışı elde edilen hasılatın kayıt dışı bırakıldığının saptanması üzerine mükellef adına yapılan tarhiyatı, alıcı ifadelerinin maddi delil niteliğinde olmadığından bahisle kaldıran Temyiz Komisyonu kararından doğmuş bulunmaktadır. Bir sözleşmede, tarafların sözleşmeyi kendi iradeleriyle oluşturmaları ve içeriğim en iyi bilen kişiler olmaları; ayrıca sözleşmeye konu olan malın piyasada zor bulunması karşısında, alıcı ifadelerinin vergi hukuku yönünden maddi delil niteliği taşıdığı Dairemizin süregelen içtihatlarındandır. Ancak dava dosyasının ve duruşma sırasında ibraz edilen belgelerin incelenmesinden, yıl içindeki 24 adet otobüs satışı dolayısıyla ifadesi alınan bir alıcı hakkında vade tarihinde taksitlerim ödemediğinden dolayı mükellefçe icra takibine başlanıldığı anlaşılmıştır. Alıcı ile satıcı arasında icra takibi nedeniyle husumet doğduğundan alıcıların her zaman için satıcılar aleyhine ifade vermeleri mümkün görülmektedir. Maddi delil niteliği gereği gerçeği yansıtan olgulardan oluşur. Olayımızda ise gerçeğe gölge düşürecek ilişkiden dolayı, alıcı ifadelerin) sağlıklı kabul etmeye olanak bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, gerçeği yansıttığı kuşkulu olan alıcı ifadelerine dayalı tarhiyatı kaldıran Temyiz Komisyonu karan sonucu itibariyle yerinde olduğundan davanın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.