Danıştay Dördüncü Daire
Tasfiyeye girmiş kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur ve tasfiye dönemine ait beyannameler tasfiye memurlarınca verilir. KVK'nun 30. maddesinde tasfiyeye giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli olacağı, 3 yılı aşmayan tasfiyelerde, her yılın bir tasfiye dönemi sayılacağı, 31. maddede ise tasfiye beyannamelerinin tasfiye memurlarınca kurumun bağlı olduğu Vergi Dairesi'ne verileceğinin hükme bağlandığı, olayda ödevli kurum, tasfiyeye girdiği 28.8.1964 tarihinden tasfiyenin sona erdiği 17.2.1975 tarihine kadar geçen sürede tasfiye dönemine ait beyanname vermediğinden belirtilen yasa hükmüne göre re'sen takdir sebebinin mevcut olduğu ancak, itiraz Komisyonu'nca Vergi Dairesi kananıyla yaptırdığı yoklama tutanağında ödevli şirketin kuruluşundan tasfiyeye kadar hiç bir ticari ve sanayi faaliyette bulunmadığı belirtildiğinden vergiye tabi kazançtan sözedilmesine olanak bulunmadığından takdir matrahının dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu kararının yerinde olduğuna oybirliğiyle karar verildi.