Danıştay Dördüncü Daire
Gayrimenkul alım, satım ve inşa işini devamlı yapmayan mükellefin 1964 yılında biten binayı 1972 yılında satmasından elde ettiği kazancı vergiye tabi değildir. Yarı hissesinin sahibi bulunduğu gayrimenkulun 1972 yılında satılmasından elde ettiği geliri beyan etmeyen mükellef adına re’sen takdir yoluyla salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını; uyuşmazlığın, inşaatına 1959 yılında başlanıp 1964 yılında bitirilen binanın beş dairesinin 1972 ve 1973 yıllarında satılmasından elde edilen kazancın gelir vergisine tabi tutulup tutulmayacağına ilişkin olduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinin 4. fıkrasında gayrimenkulleri alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinde elde ettikler gelirlerinin ticari kazanç olduğu, aynı Kanun’un 81. maddesinin birinci fıkrasında da satın alınan, inşa edilen veya trampa suretiyle iktisap olunan gayrimenkullerin, gayrimenkul olarak tescil edilen hakların gemi ve gemi paylarının alım, inşa ve trampa tarihinden başlayarak dört yıl içinde satılmaları, trampa ve istimlak edilmeleri halinde elde edilen ve bir takvim yılı içinde 10.000 lirayı aşan kazançların sair kazanç olduğunun hükme bağlandığı, yükümlünün bu işi devamlı yaptığına ilişkin Vergi Dairesi’nce yapılmış bir tespit bulunmadığı, gayrimenkul kıymet artışı vergisi yönünden yapılması gereken beyanda, iktisap tarihinin emlak vergisi beyanına ilişkin 1972 yılı olarak gösterilmiş bulunmasının gerçek iktisabın bu yıl olduğunu kanıtlamadığı, 1964 yılında bitirilen binanın 5 dairesinin aradan 8 yıl geçtikten sora 1972 yılında satıldığı tartışmasız bulunduğundan, Gelir Vergisi Kanunu hükümleri karşısında elde edilen gelirin ticari kazanç veya sair kazanç olarak vergilendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle kaldıran temyiz komisyonu kararının bozulması istemiyle açılan davanın reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.