Danıştay Dördüncü Daire

Oto alıcısı pek çok kişinin, aldıkları faturaların gerçeğe aykırı olduklarım ifade etmeleri halinde alıcı beyanlarına itibar edilmesi gerektiği ve bu durumda T.T.K.'nun 23. maddesinin olaya uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Mükellef adına ikmalen salınan gelir vergisini; usulüne uygun olarak düzenlenmiş faturalar ve bu faturaları teyid eden tesellüm makbuzları muhteviyatı karşısında alıcı ifadelerinin maddi delil olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu nedenle ikmalen tarhiyat yapılmasında isabet görülmediği ancak bu ifadeler defter ve belgelerin gerçeği aksettirmediğine karine teşkil edeceğinden matrahın re'sen takdir edilmesi gerekeceği gerekçesiyle terkin eden Temyiz Komisyonu kararının bozulması isteminden ibarettir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrasında, bir faturayı alan kimsenin bu faturayı aldıktan itibaren sekiz gün içinde, anılan faturanın münderecatı hakkında bir itirazda bulunmaması halinde fatura münderecatını kabul etmiş sayılacağı belirtilmiş ise de, olayda pek çok kişinin aldıkları faturaların gerçeği yansıtmadığım bildirmiş olmaları ve ifadelerine başvurulmuş olan bu kadar kişinin mükellef ve ortakları aleyhinde sözbirliği etmiş olmaları düşünülemeyeceği ve bunun için bir neden de bulunmadığı cihetle, alıcı beyanlarına itibar etmek zorunlu olup olaya yukarıda anılan 23. maddenin uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konuşu kararın bozulmasına ve tarhiyatın onanmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.